| Ona karşı açık olmanı istiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | بأنهُ غيّرَ حياتي للأفضَل أنا فقط أطلبُ مِنكَ أن تكونَ مُنفتحاً معَه، هذا كُل شيء |
| O yüzden, doktorun olarak ona zarar vermemen için dikkatli olmanı öneririm. | Open Subtitles | لذا كطبيبة أريدكَ أن تكونَ حذراً للغاية، كي لا تخرّبه |
| Daha iyi olmalısın. Her şeyi kontrol etmeli ve bütün detayları irdelemelisin. | Open Subtitles | حسنٌ , عليكَ بأن تكونَ أفضل،لابد التحقق من كل الحقائق,وكل تفصيل دقيق. |
| Senin haklı olman iyi bir örnek olmandan çok daha önemli. | Open Subtitles | بالنسبة لك أن تكونَ على حق أفضل من أن تكونَ مثالاً للاحتذاء به |
| Tesadüf olması senin inatçı bir pislik olma ihtimalinden daha fazla. | Open Subtitles | أجل، فالصدفة أقرب للتصديق من أن تكونَ أحمق عنيداً |
| Ona geleceğini söyledim, ve ona bu hediyenin anonim olmasını istediğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُها أنها آتية و أخبرتُها أني أُريد هذه الهدية أن تكونَ مَجهولَة |
| Çantana altın geçtiğinde yüzün bu kadar ekşi olmayacak. | Open Subtitles | ولنْ تكونَ حزينَ المحيّا حينما يضعون الذهب في كيسكَ |
| Çiğnediğim bütün yasalar yasa olmayı hak etmiyorlardı. | Open Subtitles | أي قوانين قَد خَرقتُها لا تستحقُ أن تكونَ قوانين |
| Adamlarının arasında olmanın onlara yol göstermenin, rehberlik etmenin, yetiştirmenin senin için önemini biliyorum. | Open Subtitles | الآن، أنا أعرفُ كم مُهم لكَ أن تكونَ ضمنَ جماعتِك تقودهُم، تُوجههُم و تُغذيهِم |
| Cevaplarında daha net olmanı isteyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني ان اطلبَ منكَ ان تكونَ صريحاً اكثر في إجاباتكَ؟ |
| Ve senin mutlu olmanı istiyorum, ...hiçbir kötü şey düşünmeden. | Open Subtitles | وأريدكَ بأن تكونَ سعيداً ولا تفكرْ بالأحـداث الحزينة |
| Senin mutlu olmanı istemediğimi düşünmene inanamıyorum. | Open Subtitles | شكراًلكِ لا يُمكنني أن أصَدقَ أنتَ لا تعتقدُ بأني لا أريدُ لكَ أن تكونَ سعيداً |
| Kareem, konseydeki temsilcimiz sen olmalısın. | Open Subtitles | يجبُ أن تكونَ مُمثلَنا في المَجلِس يا كريم |
| Yine de senin için ağlayan birileri olduğu için minnettar olmalısın. | Open Subtitles | حسناً، عليكَ أن تكونَ مُمتناً أنَ أحداً يبكي عليك أصلاً |
| NBA'de oynayan en kötü oyuncu bile olabilmek için ne kadar iyi bir oyuncu olmalısın, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفُ كم يجب أن تكونَ جيداً لكي تكونَ أسوء لاعب في كُرَة السلة الأمريكية؟ عليكَ أن تكونَ استثنائياً |
| Buraya ona acıdığın için gelmiş olman imkansız. | Open Subtitles | ومن المستحيلِ أن تكونَ عدتَ هنا من باب التعاطف |
| Hastanede olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | مالذي تفعلهُ هنا؟ ألا يجدرُ بكَ أن تكونَ في المستشفى؟ |
| Ve bunun aslında hikayenin sonu olması gerekirdi. | Open Subtitles | وتلك كانت يجب أن تكونَ نهاية الموضوع لكن اليوم التالي |
| Ömrünün sonuna dek katatonik olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يجبُ عليها ان تكونَ متشنجةً لبقية حياتها |
| Kızımın sadece mutlu olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنا أُريدُ أن تكونَ ابنتي سعيدَة فقط، تعلَم |
| Bu yıl çok çılgın olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أودُّ فقط لهذه السنةَ أن تكونَ مُمتِعةً بِجنون |
| (Evan)Bu hukuksuzca delil toplayan senin sekreterin, yani aramızda uzlasma falan olmayacak. | Open Subtitles | هذه سكرتيرتك تقومُ بجمعِ الأدلة بشكلٍ غير قانونيّ، مما يعني أنهُ لن تكونَ هنالكَ أيّةُ تسوية من أيّ نوع. |
| Yurtta görevli olmayı kendin istedin. | Open Subtitles | أنتَ الذي أردت بأن تكونَ بالجيش النظامي. |
| Beni sıkıca bağlamış ve başhekim olmanın zorlukları hakkında sızlanmıştı. Spor salonları her zaman temiz değildir. | Open Subtitles | فقيّدتني وراحت تتذمّر أمامي عن صعوبة أن تكونَ عميدَ الطب قد لا تكونُ الصالات الرياضية نظيفة |
| Yemiş içmiş olabilirsin, işlere girmiş çıkmış, alım satım yapmış olabilirsin... ve ben de hayatımda hiçbir şey yapmamış olabilirim... | Open Subtitles | يُمكنُ أن تكونَ قَد خرَجت و رأيتَ الدنيا و كُنتَ زعيماً و نافِذاً و يُمكنُ أني لَم أفعَل شيئاً مهماً في حياتي |