| Onda o gülümseme var. | Open Subtitles | إنها تلمح له بتلك العيون وهو يشرق تلك الإبتسامة |
| O gözler o gülümseme benim ölümümdü... | Open Subtitles | * تلك العيون * * تلك الإبتسامة كانت مصرعي * |
| O odaya tıpış tıpış gidip, o gülümsemeyi ona gösterecek ve onun dayanağı olacaksın. | Open Subtitles | لذا ستسيرين نحو تلك الغرفة وتريه تلك الإبتسامة , وتكونين صخرته هل الأمور واضحة ؟ |
| Yüzündeki o gülümsemeyi kısa sürede sileceğiz. | Open Subtitles | قريبا سنمسح تلك الإبتسامة من وجهه. |
| o gülüş ve bu hasta kalbimle, denerken ölürüm. | Open Subtitles | حسناً، مع تلك الإبتسامة وقلبي السيء، سو أموت وأنا أحاول. |
| Bu gülümseme ne içindi? | Open Subtitles | ما تلك الإبتسامة ؟ |
| "O dudaklar o gözler o gülümseme, ölümümdü ağzın bir söz verdi ama kalbin yalanlarla kaplıydı yalanlar söylediğin her şey yalanlar çağır beni yalanlar bittiğinde her şey, her zaman yalan uyan... | Open Subtitles | * تلك الشفاه * * تلك العيون * * تلك الإبتسامة كانت مصرعي * |
| Bu o gülümseme. | Open Subtitles | إنها تلك الإبتسامة |
| Bu o gülümseme. | Open Subtitles | إنها تلك الإبتسامة |
| Yukarıya gel de suratındaki o gülümsemeyi söküp alayım. | Open Subtitles | لماذا لا تصعد إلى هنا حتى أمسح... تلك الإبتسامة من على وجهك |
| Yaksa yüzünüzdeki o gülümsemeyi yok ederim! | Open Subtitles | أو سأذوب تلك الإبتسامة من وجهك |
| Öyle mi? o gülümsemeyi kıçına sok. | Open Subtitles | أجل، ضع تلك الإبتسامة بمؤخرتك |
| o gülüş... o gülüş... | Open Subtitles | تلك الإبتسامة الصغيرة |
| Umarım o gülüş benim içindir. | Open Subtitles | أتمنّى تلك الإبتسامة لي |
| Bu gülümseme ne için? | Open Subtitles | لِمَ تلك الإبتسامة ؟ |