| Bu suçları işlemek için yeterince vakti vardı. | Open Subtitles | ـ كان لديه متسع من الوقت لإرتكاب تلك الجرائم |
| Bu suçları işleyen adam şu an burada. Ve kullandığı silah da burada. | Open Subtitles | الرجل الذي ارتكب تلك الجرائم موجود هُنا، والمُسدّس الذي استخدمه أيضاً. |
| Ama Bu suçların üçü önlenebilir. | TED | ولكن ثلاثة من تلك الجرائم كان من الممكن تفاديها |
| o cinayetleri bilmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أن تعرف المزيد عن تلك الجرائم ؟ |
| Ama bu cinayetleri işleyenle ilgili çok faydalı bir şey buldum. | Open Subtitles | ولكن من الذي ارتكب تلك الجرائم لقد وجدت شيئا مفيدا |
| Diyorum ki, Johnnie Pappas'ın bu cinayetlerle uzaktan yakından ilgisi yok. | Open Subtitles | أنا أقول أن "جوني باباس" لم يكن بالقرب من مسرح حدوث أي من تلك الجرائم. |
| Bu suçlardan ötürü biz vampir konseyi, seni suçlu buluyoruz. | Open Subtitles | وبناءً على تلك الجرائم ونحن كمجلس مصاص الدماء نراك موذنب |
| Bu suçları işleyen adam şu an burada. Ve kullandığı silah da burada. | Open Subtitles | الرجل الذي ارتكب تلك الجرائم موجود هُنا، والمُسدّس الذي استخدمه أيضاً. |
| Başka bir adam, masum olmayan, fakat Bu suçları işlememiş olan bir adam, ideal bir şüpheliydi. | Open Subtitles | ثمة رجل آخر، لم يكن رجلاً بريئاً ولكنه كان بريئاً من تلك الجرائم كان مشتبهاً به مثالياً |
| Belli ki, Tom Bu suçları uykusundayken işledi. | Open Subtitles | من الواضح أن (توم) ارتكب تلك الجرائم بينما كان نائماً |
| Bu suçları işleyen kişinin Aryan Khanna olmadığını kanıtlayabilirsiniz. | Open Subtitles | ..لديكم الدليل (الذي يثبت أنّ (أريان خانا لم يرتكب تلك الجرائم |
| Bu suçların gizlenmesi için bir komploya ortak oldum. | Open Subtitles | لقد اشتركت في مؤامرةٍ لإخفاء تلك الجرائم |
| Bu suçların cezası ölümdür. | Open Subtitles | عقوبة تلك الجرائم هي الموت بالإعدام |
| Bu suçların aslında kod adı Karakurt olan bir suikastçi tarafından işlendiği anlaşıldı. | Open Subtitles | تلك الجرائم تم إرتكابها في الواقع بواسطة مُجرم " يُدعى فقط بإسمه الحركي " كاراكورت |
| o cinayetleri Edward Darby işlemedi. | Open Subtitles | إدوارد داربي)، لم يقم بارتكاب تلك الجرائم) لقد قام بالتغطية عنهم فقط |
| İki yılda bir, birileri o cinayetleri çözmek için Iron Hill'e çıkıp çıkıp geliyor. | Open Subtitles | مرة في كل عامين يظهر شخص جديد (ايرون هيل) لـ يحُل تلك الجرائم |
| Cust o cinayetleri işledi! | Open Subtitles | "كاست" ارتكب تلك الجرائم! |
| O gerçekten bu cinayetleri işledi. | Open Subtitles | لقد إرتكب تلك الجرائم بالفعل. |
| Hale kasasından çalındı ve biri o parayı tüm bu cinayetleri finanse etmek için kullanıyor. | Open Subtitles | لقد سُرقت من خزانة آل (هيل) و تُستخدم بواسطة شخص ما لتمويل كل تلك الجرائم. |
| Patronuma,bu cinayetlerle ilgili soruşturduğumuz adamın 25 yıldan az olmamak kaydıyla hapiste olduğunu mu söyleyeceğim yani? | Open Subtitles | يفترض بي أن أخبر رئيسي أن القاتل الذي ارتكب... تلك الجرائم يقضي حالياً حكماً بالسجن المؤبد؟ |
| Gören Gözler onları bulacak, ve onları işlediği suçlardan ötürü adalete teslim edecek. | Open Subtitles | العينين فقط سيجدهم والمسؤلون القائمون عن تلك الجرائم سيُقدّموا للعدالة |