| Kesinlikle. o işi yapabilecek kadar zeki olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | بالضبط أَعْرفُ بأنّك ذكيَ' بما فيه الكفاية لتؤدَي تلك الوظيفة |
| Evet tamam, o işi almak beni biraz şerbetlendirdi. | Open Subtitles | حسناً، لقد غشيت فى ملخصى قليلاً كى أنال تلك الوظيفة. |
| Neden o adamları tutuklattığını ve neden bana bu işi verdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف لماذا جعلتهم يقبضون على هؤلاء الناس و لماذا أعطيتني تلك الوظيفة |
| Evet, bu işi elde etmem yıllarımı aldı. | Open Subtitles | كلا, فقد انتظرت تلك الوظيفة لمدة سنين حتى أخذتها |
| Bu iş beraberinde $1500 maaşı ve... dört ay boyunca yoğun bir çalışmayı da getiriyor. | Open Subtitles | راتب تلك الوظيفة 1,500 دولار و تعهّد بإلتزامك بالوقت المحدد لمدة الأربعة شهور القادمة |
| Bu iş beraberinde $1500 maaşı ve... dört ay boyunca yoğun bir çalışmayı da getiriyor. | Open Subtitles | راتب تلك الوظيفة 1,500 دولار و تعهّد بإلتزامك بالوقت المحدد لمدة الأربعة شهور القادمة |
| Sonra Bu işe girdim çünkü yapmamı isteyeceğin gibi bir iş olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | و من ثم حصلت على تلك الوظيفة لأنى إعتقدت إنه العمل الذى تريدى ان أعمل به |
| O iş onun hayatıydı. Düşünsene Marge ya sende yapmayı sevdiğin bir işten kovulsaydın. | Open Subtitles | تلك الوظيفة كل ما يملكه ، تخيّلي شعورك لو تم طردك من .. |
| o işe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أجل, حسنأً, أنا أحتاج تلك الوظيفة الجديدة |
| Biliyor musun, keşke ona o işi bulmasaydım. | Open Subtitles | أنا أتمنى أني لم أحصل لها على تلك الوظيفة |
| o işi hemen bulduğum için çok şanslıydım. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظاً للغاية بحصولي على تلك الوظيفة. |
| Mükemmel. Şimdi o işi Matt Damon'un boynu gibi almak istiyorum. | Open Subtitles | ليس علي أخذ تلك الوظيفة كـ رقبة الممثل مات ديمون |
| Operasyonlar hakkında telefonda konuşan biri o işi alamaz. | Open Subtitles | الرجال الذين يتحدثون عن العلميات في الهاتف، لا يحصلون على تلك الوظيفة |
| bu işi almak için hangi kıçları öptün bilmiyorum.. | Open Subtitles | قبل أن ماذا يا كولمان؟ لا أدرى من هو القرد الذى صفعته لكى تأخذ تلك الوظيفة |
| Evet ama bu işi alırken özgeçmişim konusunda ufak çapta bir uydurmaca yaptım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد غشيت في ملخصي قليلاً كي أنال تلك الوظيفة |
| Hiç sevmiyorum bu işi. 14 yıldır gidiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحب تلك الوظيفة, لقد أمضيت هناك 14 سنة |
| Ama, sadece... bilmeni isterim ki senin adına çok mutluyum çünkü Bu iş için ne kadar sıkı çalıştığını biliyorum ve senin için neler ifade ettiğini de biliyorum. | Open Subtitles | لكن ، فقط.. فقط أريدك أن تعلم كم أنا سعيدة من أجلك لأني أعلم كم إجتهدت بجدّ من أجل تلك الوظيفة |
| Dostum, "hayır" diyen tek kişisin. Birçoğu katil olur Bu iş için. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذى رفض العمل معنا هناك أناس سيقتلون من أجل تلك الوظيفة |
| Dostum, "hayır" diyen tek kişisin. Birçoğu katil olur Bu iş için. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذى رفض العمل معنا هناك أناس سيقتلون من أجل تلك الوظيفة |
| Bu işe bu kadar yakınken bile... | Open Subtitles | أنا على مقربة من الحصول على تلك الوظيفة و كل ما أفكر به |
| Anlayabiliyor musun bilmem ama O iş önemli. | Open Subtitles | لاأعرفإذاكنت قادراًعلىالتفهم، لكن تلك الوظيفة مهمة |
| o işe gir diye neler yaptım ben biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم ماذا كان علي أن أفعل لأحصل لكَ على تلك الوظيفة ؟ |
| Bu işin seni germeye başladığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد ان تلك الوظيفة اصابتك بالتوتر الشديد |
| Olması gerektiği kadar iyi bir iş yapmıyoruz. | TED | نحن لا نعمل جيداً في تلك الوظيفة كما ينبغي أن نكون. |
| O pozisyon hâlâ boş mu? | Open Subtitles | أمازالت تلك الوظيفة شاغرة؟ |
| Şu, şu emlak bürosundaki berbat işe girdim, bütün ayak işlerini ben yapıyordum ama şimdi yılda 100,000 $ civarında kazanıyorum. | Open Subtitles | وقمت باستلام تلك الوظيفة في مكتب العقارات كنت عمليا المرمطون والآن أنا أنظر قدما إلى رقم من 6 خانات أنا ذكي |