| Yumuşak taraflarını fazlasıyla görürlerse rol yapıyormuş gibi görüneceksin. | Open Subtitles | ,اذا رأوا الكثير من الجانب الرقيق فسيبدوا كما لو كان تمثيلاً |
| Yani, bana karşı hep komik, sevimli ve düşünceli davranıyordu, ama rol yapıyordu. | Open Subtitles | أعني أنّه كان مضحكاً وساحراً وطيب القلب، لكنّه كان تمثيلاً |
| Ne.. Bütün bunlar aramayı takip için yaptığın rol müydü? | Open Subtitles | كلّ ذلك كان تمثيلاً لتستطيعي تتبّعه فحسب؟ |
| Demek azgın kukla esprileri numara değilmiş. | Open Subtitles | إذاً ، أمر الدمية الثائرة ليس تمثيلاً ، أليس كذلك ؟ |
| Çiftlik evinde, şeytan çıkarma sırasında numara yapıyordu. | Open Subtitles | سابقاً في البيت الريفي خلال طرد الكائن الشيطاني كل هذا كان تمثيلاً |
| Sadece bilmeni istedim, oyun falan oynamıyordum. | Open Subtitles | أريد أن تعرفي أنه ليس تمثيلاً أو أي شيء من هذا |
| Rüyan çözülmemiş konuları temsil ediyordu. | Open Subtitles | حلمك كان تمثيلاً لمشاكل غير محلولة |
| Bu şansın rol değil de, gerçekten de içinden geldiğini ve bir iyi niyet gösterisi olduğuna inanmak istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تؤمنى بأن هذا التغيير ليس تمثيلاً وأيضاً لأظهر حسن نواياي أنا مستعد أن أقدم الأقراص لك |
| rol yapmıyorum. Şimdi paranı al ve yola koyul. | Open Subtitles | هذا ليس تمثيلاً والآن, خذي أجرك وامضي من هنا |
| "Sahici olmamı sağladı." İliklerine kadar inanıyor. rol yapmıyor. | Open Subtitles | "جعلني حقيقيّة"، إنّها مؤمنة بذلك في صميم قلبها، ليس تمثيلاً |
| rol icabı rol yapması gerekirse yapar. | Open Subtitles | بإمكانها ذلك عندما يكن تمثيلاً |
| Ama tamamen rol yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | ولكن لم يكن كل ذلك، تمثيلاً أليس كذلك؟ |
| Hakkını vermeliyim, çok iyi rol yapıyorsun. | Open Subtitles | أقرّ بإعجابي، كان ذلك تمثيلاً رائعاً. |
| Hayır. Yani rol, roldür? | Open Subtitles | -التمثيل يبقى تمثيلاً , صحيح ؟ |
| Bu rol değil. | Open Subtitles | وهذا ليس تمثيلاً |
| - rol yapmış olabilir. | Open Subtitles | ربما كان تمثيلاً |
| numara değil baba. Ciddi ciddi söylüyor. | Open Subtitles | ليس تمثيلاً يا أبى انها تعنيها حقاً |
| Bunlar numara degil. Cidden de hos biri degilsin. | Open Subtitles | هذا ليس تمثيلاً فعلاً، أنت شخص غير لطيف |
| Seksin numara olmadığı konusu... | Open Subtitles | عندما قلت أن الجنس لا يكون تمثيلاً... |
| İnsanlara ne kadar havalı olduğuna inandırmaya uğraşıyorsun ama bu sadece bir oyun. | Open Subtitles | و أنت قضيت الكثير من الوقت تحاولاقناعالناسانك رائع, لكنه كان مجرد تمثيلاً |
| Bu yüzden bu kolyeler bizim günahlarımızı temsil etsin. | Open Subtitles | لذلك... لتكن عقد الخرز هذه تمثيلاً لخطايانا. |
| -Bütün bunlar bir oyundu! | Open Subtitles | كان مجرد تمثيلاً لقد انتهينا هنا - كان تمثيلاً - |
| Bunun için çok yoğun bir oyunculuk sergilemeniz gerekiyor, efendim. | Open Subtitles | قد يتطلّب هذا تمثيلاً مؤثراً من طرفك يا سيّدي |