| kamuflaj giymişlerdi ve avcılık malzemeleri vardı. | TED | كانوا يرتدون أزياء تمويه ولديهم أدوات صيد. |
| Tişört ve kamuflaj pantolonlarıyla da güreştim, çünkü gardırobumda olanlar buydu. | TED | وكنت أصارع مرتديًا قميصًا وسراويل تمويه لأن ذلك ما كان في خزانتي وقتها. |
| kamuflaj, hepsi bu, göz boyayıp gerçek kimliğini örtmek için. | Open Subtitles | تمويه , هذا كل ما فى الامر لاعماء الساذج و تغطية هويته الحقيقيه |
| Kılık değiştirmen beni aldatamaz Yeşil Koruyucu. | Open Subtitles | تمويه الخاص بك لا يمكن أن تخدع لي، الأخضر الحرس. الأخضر الحرس؟ |
| Bu sadece, Goa'uld'un üssü yokedebilmesi için tasarlanmış bir şaşırtmaca. | Open Subtitles | هو مجرد تمويه يهدف إلى إتاحة الجوائولد الوقت , كي يدمروا القاعدة |
| Nasıl yapıyor bilmiyoruz ama görünmez olabiliyor. Mükemmel bir kamuflaj. | Open Subtitles | بطريقة ما، يستطيع أن يحرف الضوء تمويه متقن |
| iki gece kamuflaj paraşütü, artı malzemeleri, artı sentetik elbise, iki tane ve siyah olsun. | Open Subtitles | مظلتي تمويه ليليه بالاضافه الى الاحتياطي وايضاً بدلتين مطاطيتين ذو لون اسود |
| Eğer Penny'nin arkadaşlarıyla kaynaşmak istiyorsan, bence aptal gibi görünmek mükemmel bir kamuflaj olur. | Open Subtitles | إذا أردت أن تنسجم مع أصدقاء بيني فأن تبدو كالأحمق سيكون أفضل تمويه |
| Burada kamuflaj olarak senin hafızanı kullanıyor. | Open Subtitles | فقط فى هذه الحالة، إنها تستخدم ذاكراتك كــ تمويه |
| Normalde dozu azaltırdım ama psişik kamuflaj olarak kullandığım valans inhibitörü yüzünden yapamam. | Open Subtitles | لكن مثبط التحريك عن بعد الذي أستخدمه لا أعرف ك تمويه نفسي هذه أبسط طريقه لشرحه |
| Gelişmiş elektronik kamuflaj kullanan düşman askeri olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنهم جنود العدو في زي تمويه إلكتروني متطور |
| Öyle bir şey varsa bile, ki yok aktif kamuflaj giyen biri nasıl duvarın içinden geçer? | Open Subtitles | حتى لو كان هذا موجوداً وهو ليس كذلك كيف يعقل أن يتمكن إنسان يرتدي زي تمويه نشط من عبور الجدران؟ |
| Ama bu ceket ve broş senin gibi benim için de Kılık değiştirme sayılır. | Open Subtitles | ولكن هذا المعطف والدبوس تمويه كبير لي كما هو لك |
| Mr. Twister Kılık değiştirmiş Red Tornado. | Open Subtitles | مستر تويستر هو ريد تورنيدو في تمويه |
| şaşırtmaca yapmaya çalışacaklar. | Open Subtitles | من المدخل الشمالي. سيقومون بمحاولة تمويه. |
| Hayır, örtbas ediyorlar. | Open Subtitles | لا ، هذا تمويه هذه ليست الحقيقة |
| Öyleyse bu Polo işi aslında bir duman perdesi. | Open Subtitles | إذا كل هذا الأمر على "بولو" هو مجرد تمويه |
| siyah kauçuk kullanmanın başka bir faydası yüzeyinde toz doğal olarak toplanıyor ve böylece zeminde kamufle oluyor. | TED | الآن، الفائدة الأخرى من استخدام المطاط الأسود هو أن الغبار بطبيعته يتراكم على السطح، وبالتالي يتم تمويه الأرضية. |
| Kindred deneylerini gizlemek içindi. | Open Subtitles | كانت تمويه لتجارب فرانكلين الخاصة بالكيندريد |
| Yani talebi aslında bir aldatmaca. Ne için ama? | Open Subtitles | إذن فالمال المطلوب هو مُجرد تمويه ، من أجل ماذا ؟ |
| Ayrıca Viper'ın bir Yem kullanıp kullanmayacağını düşünürdük tıpkı bizim Morgan'ı gizli tutup onu ortaya çıkartmak istememiz gibi. | Open Subtitles | وربما نتسأل لو أن الفيبر لم يستخدم وسيلة تمويه كما فعلنا كي يجعل "مورجان" يشعر بالأمان ويخرج من مخبأه |
| İngilizlerden gizlediğimiz bu tıbbi gereçler... bir kılıftı bence. | Open Subtitles | المؤن الطبية التى أعتقد بأننا نقوم بأخفائها من البريطانيين كانوا تمويه |
| Hayır, ben beğendim. No, I like, it is a very good disguise. | Open Subtitles | لا , لقد أعجبتني إنها تمثل تمويه جيد |
| Yılanların kamuflajı mükemmel ama ağır çekimde görüldüğü gibi kuşların refleksleri de öyle. | Open Subtitles | إنّ تمويه الثعابين رائع وكذلك ردود أفعال الطيور بينما هذه الطلقة السريعة تكشف |
| Dinamitleri çadırların yanlarına gizleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا تمويه الديناميت بجانب الخيمات |