| Bugün "göze göz", "yakalanırsan" demek. | Open Subtitles | اليوم العين بالعين تعني فقط لو تم القبض عليك |
| Eğer ceza bölgenin dışında yakalanırsan, ondan bekleyebileceğimiz en fazla yönetim kuruluna bir mektup göndermesi olur. | Open Subtitles | إذا تم القبض عليك متلبساً خارج منطقة حظرك حسنا، كل ما سيقوم به هو كتابة رسالة إلى مجلس إدارته |
| Dün akşam seni Ritz'de bekledim. yakalandın zannettim. | Open Subtitles | لقد إنتظرتك فى الفندق أمس أعتقدت انه تم القبض عليك |
| Helikopter olayı yüzünden tutuklandığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انه تم القبض عليك بسبب الطائرة؟ |
| Central Park'da uyuşturucu kullanmaktan tutuklandın. | Open Subtitles | تم القبض عليك في سنترال بارك لتدخينك الحشيش |
| Adlı siciline bakılırsa aynı yerde iki kez daha tutuklanmışsın. | Open Subtitles | حسناً وفقاً لصحيفتك الجنائية لقد تم القبض عليك مرتين في نفس المكان من قبل |
| - Cinayet suçundan hiç tutuklandınız mı? | Open Subtitles | هل سبق ان تم القبض عليك بسبب جناية؟ |
| O köprüde yasadışı haplarla Yakalandığını bilecekler. | Open Subtitles | سيعرفون أنه تم القبض عليك على الجسر مع مخدرات غير شرعية |
| Çaylak bir devriyenin arabanızdaki kanı fark etmesi üzerine... yakalanmıştınız, değil mi? | Open Subtitles | انت تم القبض عليك بسبب عثور الشرطة على دماء (روكى باترولمان) على سيارتك،اليس كذلك؟ |
| Ancak şimdi yakalanırsan senin için bir kayıp olacaktır. | Open Subtitles | وعلى أي حال فلن تخسر إن تم القبض عليك الآن |
| Şunu unutma ki eğer yakalanırsan; hiç bir talepte bulunamayacaksın. | Open Subtitles | من واجبي ان اذكرك انك إذا تم القبض عليك, الوكالة ستتبرأ منك |
| Maskeni tak ve yakalanırsan sakın çıkarma. | Open Subtitles | ضعه على كل حال، و إياك ان تخلعه اذا تم القبض عليك |
| - Şifre kırıcılığından yakalandın. - Yani? | Open Subtitles | أنت تم القبض عليك مرتين بتهمة التسلل الحاسوبي و ماذا بعد |
| Çeyrek milyon dolarlık metamfetaminle yakalandın ve bir Bölge Savcısı Yardımcısını öldürmeye teşebbüsle bağlantın var. | Open Subtitles | لقد تم القبض عليك ومعك ربع مليون وأنت مرتبط بجريمة قتل مع سبق الأصرار |
| Hile yapıyorsun ki bunla bir problemim yok ama yakalandın ve bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | أنت تغش و ليست لدي أي مشكلة مع ذلك و لكن تم القبض عليك و هذا ليس جيداً نعم، لا تكن حقيراً |
| Beş kere tutuklandığını bana söylemeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن تخبرني أنه تم القبض عليك خمس مرات |
| Beş kere tutuklandığını bana söylemeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن تخبرني أنه تم القبض عليك خمس مرات |
| Herkesin bildiği üzere tutuklandın ve iş birliği yapmıyorsun. | Open Subtitles | الناس تشهد لي مع رجال الشرطة؟ حسنا، بقدر ما يعرف أي شخص، تم القبض عليك. |
| tutuklandın demek! Hem de torbacılarla beraber! | Open Subtitles | تم القبض عليك مع مروجين المخدرات |
| Uyuşturucu bulundurmak ve kaçakçılık sebebiyle tutuklanmışsın! | Open Subtitles | تم القبض عليك لحيازتك المخدّرات والمتاجرة بالرقيق. أجل, وماذا في ذلك؟ |
| ~ Hiç tutuklandınız mı? | Open Subtitles | -هل تم القبض عليك من قبل؟ |
| Yakalandığını düşündük. | Open Subtitles | ظننا انه تم القبض عليك |
| Channing...eğer polisi ararsa, eğer tutuklanırsan... | Open Subtitles | شانينج)، لو اتصلت بالشرطة) لو تم القبض عليك |
| Etrafta bir suç ortağı var, sen de tutuklanmıştın. | Open Subtitles | هناك متواطئ، تم القبض عليك... وهي خائفة. |