| Yer altı terörist şebekesi yok edildi. | Open Subtitles | شبكة الإرهاب السرية تم تدميرها هنا على الساحل الغربي ، لقد انتهت حالة التأهّب |
| Ormanlar ve dağlar tahrip edildi, çayırlar ve tarihi binalar yok edildi. | Open Subtitles | الغابات و الجبال تم تسويتهاو الحقول و المنازل الاثرية تم تدميرها |
| Anneleri öldürüldü ve yaşadıkları orman kesilerek yok edildi. | Open Subtitles | أمهاتها قُتلت والغابات التي تأويها تم تدميرها |
| Bu ailenin başı doğduktan sonraki on yıl içerisinde bile yalnızca Madagaskar'da bir milyar hektar yağmur ormanı yok oldu. | Open Subtitles | ففى العشر سنوات اللأحقة لولادة أكبر افراد هذه العائلة مليون هكتار من الغابات المطيرة تم تدميرها فى مدغشقر وحدها |
| Soğuktan donarak ölen askerlerle dolu kimi Rus tümenleri tamamen imha edildi. | Open Subtitles | فرق من الجيش الروسى بأكملها تم تدميرها أما هؤلاء الذين أسروا فقد لقوا حتفهم بين الثلوج |
| O gece, güvenlik kameralarının çoğu Tsukomoto'nun katili tarafından yokedildi. | Open Subtitles | فى هذه الليلة اغلب كاميرات المراقبة تم تدميرها بواسطة قتلة سكموتو |
| Bizim kayıtlarımıza göre, imha edilmesi gereken tüm paralar, imha edilmiştir. | Open Subtitles | بناء على سجلاتنا كل العملات تم تدميرها كلها اتلفت |
| Onlara Andrews Hava Üssünün yok edildiğini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن قاعدة أندروز الجوية ، قد تم تدميرها |
| Helikopterimiz yok edildi ve yaşam mücadelesi veriyoruz | Open Subtitles | و الطائره المروحيه الخاصه بنا تم تدميرها و يجب علينا الصراح للحياه |
| Raylı silahların biri yok edildi, ikaz ışığı yanıyor. | Open Subtitles | أحد أسلحة البنادق تم تدميرها ، التحذير الرئيسي مُضاء |
| Kendi neslim için konuşuyorum, biz bunu çocukluğumuzdan beri duyuyoruz ve sanki söylenilenler hiç değişmiyor gibi: 'Yağmur ormanlarını korumalıyız, bu çok acil bir konu, dün şu kadar futbol sahası kadar bir kısım yok edildi' | TED | سمع الناس في جيلي عن إنقاذ الغابات المطيرة منذ كنا صغارًا، ويبدو أن الرسالة لم تتغير قط: فهمنا أن إنقاذ الغابات المطيرة أمر ملح جدًا، ملاعب كرة القدم هذه تم تدميرها يوم أمس. |
| Kargo ve gemi yok edildi. | Open Subtitles | الحمولة والسفينة قد تم تدميرها |
| Dağın etrafındaki tüm evler yok edildi. Herkes öldü. | Open Subtitles | "القرى" الواقعة في أسفل "الجبل" تم تدميرها بالكامل, الجميع ماتوا |
| Ama aynı zamanda biliyoruz ki, en azından bir düzine Kovan gemisi yok edildi, bir yıl içinde kesin toplama yapacaklardı. | Open Subtitles | ولكننا نعلم أيضاً ما لا يقل عن عشرة من سفن الخلايا التي تم تدميرها سفن الخلايا التي بالتأكيد قد أعدمت في غضون سنة تقريباً |
| Oda 6'daki uçuş kontrol sistemi yok edildi! | Open Subtitles | غرفة التحكم السادسة قد تم تدميرها |
| -Tamam. Zuger'in sitesi ve karakteri yok oldu. | Open Subtitles | زايجر و شخصيته في اللعبة تم تدميرها |
| O Yıldız Geçidi yok oldu. | Open Subtitles | وتلك البوابة تم تدميرها منذ ذاك الوقت |
| Otomatik pilot fonksiyonu imha edildi. Sadece manüel işlem yapılabilir. Güverteleri boşaltın. | Open Subtitles | وظيفة الطيار الآلي تم تدميرها التشغيل اليدوي فقط هو المتاح |
| dün imha edildi. | Open Subtitles | منشأة خاصة بهايدرا تم تدميرها البارحة |
| Martouf, bu ve kaçış tüneli hariç hepsi yokedildi. | Open Subtitles | مارتوف ، كل الأنفاق عدا هذا النفق و نفق الهرب تم تدميرها |
| Bizim kayıtlarımıza göre, imha edilmesi gereken tüm paralar, imha edilmiştir. | Open Subtitles | بناء على سجلاتنا كل العملات تم تدميرها كلها اتلفت |
| Oranın hala olup olmadığını sorduğumuzda güldüler ve neredeyse baban oradan ayrılır ayrılmaz yok edildiğini söylediler. | Open Subtitles | سألنا إذا مازالت موجودة فسخروا منا، قالوا أنه تم تدميرها بعد أن غادر والدك مباشرةً. |