| Bak, bana yumurta ve krep ısmarlarsan kıçına tekmeyi basarım. | Open Subtitles | اسمع، إن طلبت مني تناول البيض والفطائر، سأتركك وأذهب |
| - Sikerler. Ben yumurta istiyorum. Kötü bir şey yapmadım ki ben. | Open Subtitles | هذا هراء، أريد تناول البيض لم أفعل أي شيء سيىء |
| Örneğin, kahvaltıda yumurta yedi. | Open Subtitles | على سبيل المثال، على الإفطار، تناول البيض. |
| yumurta istiyorum ben. | Open Subtitles | أريد تناول البيض كيف تحب تناوله؟ |
| yumurta istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | هل تريد تناول البيض إذاً أم لا؟ |
| Bu o kadar eskidendi ki, kahvaltıda çırpılmış yumurta ve dinozor jambonu yerdik, inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | على الفطور كان علينا أن تناول البيض المخفوق الزاحف المجنح... ورابتور لحم الخنزير المقدد! |
| Hanımefendi yumurta istiyor. | Open Subtitles | فالسيدة ترغب في تناول البيض |
| O zaman bir yumurta al bari. | Open Subtitles | إذن تناول البيض. |
| - Mübaşire yumurta yiyemediğini söylemişti. | Open Subtitles | -أخبرت الحاجب أنّها لا تستطيع تناول البيض . |
| Her gün yumurta yemeye devam edersen kalp krizi geçireceksin. Haberin yok mu? | Open Subtitles | {\pos(190,240)}إن واصلت تناول البيض صباحاً فستصاب بنوبة قلبية |
| - yumurta yeseydin. - Öğlen yemeğinde mi? | Open Subtitles | -كان عليك تناول البيض |
| .. yumurta günlük yemek! | Open Subtitles | تناول البيض كل يوم! |