| - Gitmesine izin verdiğin için pişman değil misin? | Open Subtitles | ألم تندمي على تركه يرحل؟ لقد إتخذت قراري |
| Hiç pişman olmayacağına garanti veremem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أضمنِ أنكِ لن لن تندمي على هذا |
| Herhangi bir direnişle karşılaşırsak sizi buraya geldiğinize pişman ederim. | Open Subtitles | إن واجهنا أيّةَ مقاومةٍ مهما كانت، سأجعلكِ تندمي على مغادرةِ أيّاً كان ما أتيتِ منه |
| Annene ait bir şeyleri verip sonradan pişman olmanı istemem. | Open Subtitles | لا اريدك أن تتبرعي ببعض ملابس والدتك ربما تندمي على التخلي عنها |
| Açıkçası, babanızı hastanede görmeye gelmemek gibi basit bir nedenden ötürü daha sonra pişmanlık duymanıza çok üzülürüm. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لا أحب لكي أن تندمي على شيئ بسيط مثل عدم زيارة أبيكي في المستشفى |
| pişman olmayacağına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة من أنّكِ لن تندمي على ذلك؟ |
| Hayır ama olayın sıcaklığıyla geri kalan hayatın boyunca pişman olacağın bir karar vermemeni sağlayacağım. | Open Subtitles | كلّا, لكني لن أدعكِ أن تقرري بدونِ تفكيرٍ وأنتِ غاضبة .لكي تندمي على ذلك لبقيّةِ حياتك |
| pişman olacağını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | هل انتي متأكدة لن تندمي على هذا ؟ |
| pişman olmayacaksınız ve bu iki tarafın da yararına olacak Ajan Lisbon. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} لن تندمي على هذا وهذا طريق ذو إتجاهين أيتها العميلة (ليزبن) |
| Teşekkür ederiz, çok teşekkür ederiz. Söz veriyorum, pişman olmayacaksınız. Tamam! | Open Subtitles | شكراً لك, نعدك أنك لن تندمي على ذلك |
| Buna pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | لن تندمي على هذا للـ24 ساعة المقبلة |
| Yaptığınız seçimden pişman olmadığınızı söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلتي بأنكِ لم تندمي على خيّاركِ |
| Denemediğin için pişman olmak istemezsin. | Open Subtitles | أنتِ لا تريدين أن تندمي على عدم تذوقه. |
| Seçimlerinden pişman olmadan önce acele et. | Open Subtitles | أسرعي، قبل أن تندمي على قراركِ. |
| Şu da var ki pişman olmayacağınızdan eminim. | Open Subtitles | وللعلم، أوقن أنّك لن تندمي على ذلك. |
| Böyle bir yoksul haydutla evlendiğine pişman olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تندمي على زواجكِ من مثلهذاالوغدالفقير! |
| pişman olmayacaksınız Bayan Voorhees. | Open Subtitles | لن تندمي على ذلكِ سيدة فورهييس |
| Öp beni, pişman olmayacaksın. Üç. | Open Subtitles | قبليني , لن تندمي على ذلك. |
| Bu çok güzel. pişman olmayacaksınız. | Open Subtitles | هذا جميل ، لن تندمي على ذلك |
| Öyleyse bu zor kararları verirken pişmanlık duymayın. | Open Subtitles | حسنًا، لا تندمي على اتخاذ هذه القرارات الصعبة. |
| Sonradan, hiçbirşey için pişmanlık duyma. | Open Subtitles | و لا أريدك أن تندمي على أي شيء |