| Bence bunu havalandırmaya koymalıyız. Zararsız bir yoldan. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نضع ذلك في تنفيس لكي لا نتأذى. |
| Şu kemerleri bana ver. Onları havalandırmaya koyacağım. | Open Subtitles | اعطيني تلك الأحزمة, سوف أضع كل ذلك في تنفيس. |
| O yüzden ben onu oyalarken sen de şu havalandırmaya girip Projektörü alacaksın. | Open Subtitles | لذلك، وسوف تبقى له مشغول بينما كنت التسلل إلى أن تنفيس والحصول على العارض. فهمتك؟ |
| 81 ekibi, siz de arka tarafa ve çatıya havalandırma açın. | Open Subtitles | الشاحنة 81 , افتحوا المؤخرة و قوموا بعمل تنفيس للمناور |
| Bizi şuradaki havalandırma boşluğunun altına oturttular. | Open Subtitles | أجلسونا أوّلاً هناك تحت فتحة تنفيس الهواء. |
| Bu da biraz sorunlu değil mi? Önce orayı havalandırmadan. | Open Subtitles | ذلك مشبوه صغير، ليس هو , بدون تنفيس أولا؟ |
| Özellikle annen havalandırmadan dinlemek için dolabın yanındayken. | Open Subtitles | وخصوصا عندما والدتك تقف على مضمد هكذا قالت انها يمكن ان يستمع من خلال تنفيس. |
| Bence onlarda havalandırmaya gitmeliler. | Open Subtitles | اعتقد انها يجب ان توضع في تنفيس, أيضا. |
| Bence o topuklarda havalandırmaya girmeli. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب ان نضعها في تنفيس. |
| Reaktör havalandırma başarısız. Elle kumanda gerekiyor. | Open Subtitles | فشل في تنفيس المفاعل التتنفيس اليدوي مطلوب |
| - havalandırma başarılı. | Open Subtitles | - تم نجاح تنفيس المفاعل |
| - Baba, havalandırmadan geçemem. | Open Subtitles | يا أبي، لا أستطيع أن تذهب من خلال تنفيس. |
| havalandırmadan. | Open Subtitles | من خلال تنفيس. |