| Diğer yarısı ölüm tehdidi ve bunların yaklaşık üçte ikisi tecavüzü de içeriyor. | Open Subtitles | و النصف الآخر كانت تهديدات بالقتل و بينها قرابة الثلثين تضمنت تهديد بالأغتصاب |
| Öğretmenine ölüm tehdidi yazan başka çocuk yok da ondan. | Open Subtitles | لمَ؟ لأنّ لا فتى آخر كتب تهديدات بالقتل إلى معلمته. |
| Üzgünüm benim hakkımda neredeyse her gün ölüm tehdidi çıkıyor, artık sıkmaya bile başladı. | Open Subtitles | أخشى أن تهديدات بالقتل ضدي يومية، حتى أصبت بالممل. |
| Son 10 yılda 3 kez ölüm tehdidi aldığı için koruma altına alınmış. | Open Subtitles | خلال العشر سنوات الاخيرة لوجود تهديدات بالقتل |
| Biz, güvenliği için endişeliydik çünkü ölüm tehditleri almaya başlamıştı. | TED | ولكننا كنا قلقين على سلامته لأنه بدأ يتلقى تهديدات بالقتل. |
| Tek farkı, içki içen ve ölüm tehdidi savuran kimse yok. | Open Subtitles | بغض النظر عما كان يفعلانه من شرب و تهديدات بالقتل |
| Çoğu bilim adamı ölüm tehdidi aldı ve başka ülkelere göç edip kimliklerini değiştirmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | ووردت ان هنالك الكثير من العلماء استقبلو تهديدات بالقتل والهجر و تغيرت هوياتهم خلاصة الامر .. |
| Bir adli tıp uzmanı olarak ölüm tehdidi aldığını varsayıyorum. | Open Subtitles | كمستشار للأدعاء العام أفترض بأنهُ حصل على تهديدات بالقتل |
| Bu gösteriye şarkıcıdan çok ölüm tehdidi geliyor. | Open Subtitles | وهناك تهديدات بالقتل في هذا البرنامج اكثر من المطربين |
| Medya ve ölenlerin aileleri ona kan kustu, senden daha fazla ölüm tehdidi alıyor. Ondan emin değilim. | Open Subtitles | -الصحافة وأسر الضحايا، حولوا حياته إلى جحيم، ولقد حصل على تهديدات بالقتل أكثر منك. |
| Senden daha fazla ölüm tehdidi alıyor. | Open Subtitles | إنه يحصل على تهديدات بالقتل أكثر منك. |
| Tam dokuz ölüm tehdidi aldım! | Open Subtitles | لقد تلقيت تسعة تهديدات بالقتل |
| Her Allah'ın günü ölüm tehdidi alıyorum. | Open Subtitles | أتلقى تهديدات بالقتل يومياً |
| Her Allah'ın günü ölüm tehdidi alıyorum. | Open Subtitles | أتلقى تهديدات بالقتل يومياً |
| Eric Hale'in bilgisayarında SNP'den gelen bir ölüm tehdidi buldu. | Open Subtitles | إريك) وجد تهديدات بالقتل من) الحزب على كومبيوتره |
| Daha çok ölüm tehdidi. | Open Subtitles | تهديدات بالقتل |
| Evde ölüm tehditleri almaya başlayınca oradan taşındık, adlarımızı değiştirdik. | Open Subtitles | ,عندما بدانا في تلقي تهديدات بالقتل ,انتقلنا وقمنا بتغيير أسمائنا |
| Ancak, görünümüyle ilgili ölüm tehditleri almaya başlamıştı. | TED | إلا أنه تلقى تهديدات بالقتل بسبب ملابسه. |
| O garez dolu, iğrenç ötesi global nefret söylemlerini kusmaya başladılar: ölüm tehditleri, tecavüz tehditleri. | TED | هذا السيل العالمي اللاذع لأبشع خطابات الكراهية: تهديدات بالقتل والاغتصاب. |