| Deneyebilmeniz için evinize teslim edebileceğimize eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأننا نستطيع توصيله لمنزلكِ لكي تقومي بتجربته |
| teslim etmemi söyleyen bir telefon aldım. | Open Subtitles | لا أدري , طُلب مني توصيله و أعطوني أوصافك |
| Eve bırakmamı ister misin? | Open Subtitles | حسنا هل تريد توصيله الي المنزل؟ |
| Hastaneye bırakmamı ister misiniz? | Open Subtitles | هل تحتاجين إلى توصيله إلى المستشفى؟ |
| araç lazımsa, Cincinnati'ye kadar götürebilirim seni. | Open Subtitles | بأمكاني ان اقلك الى سينسيناتي اذا كنت تريد توصيله |
| "Seni Bırakayım mı?" Bütün gece peşimde olacak. Ben bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | سيقوم باللحاق بي طيلة الحفله وسؤالي ان كنت أريد توصيله بدراجته ، لن أذهب |
| - Fena değil. - Binmek ister misin? | Open Subtitles | ـ أنا بخير ـ أتريد توصيله |
| Eve gidiyordum bu nazik beyefendi otostop çekti sana getirmemi rica etti. | Open Subtitles | كنت في طريقي إلى المنزل. أوقفني هذا الرجل اللطيف وسألني توصيله إلى هنا. |
| Vuruldun. Merkez, seni eve Götürmemi söyledi. | Open Subtitles | حبيبى هيا، اصبت بالرصاص هذا العرض يجعلك تستحقى توصيله |
| Tam bugün 12.30 ilâ 13.00 arasında teslim edilmesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | لقد طلب أن يتم توصيله اليوم مابين الساعة الـ12 و نصف و الواحدة بالظبط |
| - Yukarıda, buraya teslim edilmek üzere bir solaryum yatağı var demek. | Open Subtitles | هنالك سرير شمس بالخارج يتم توصيله الى هنا |
| - Bunu virüsü teslim etmeden önce kuryeyi bulmak için kullanabilirim. | Open Subtitles | يُمكنني إستخدام هذه لأجد المُكلّف قبل توصيله للفيروس - أجل - |
| Bu,başka bir silahın henüz teslim edildiğini ve birinin daha öldürüleceği anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني . سلاح آخر تم توصيله للتو و شخص آخر سوف يتعرض للقتل |
| bırakmamı istermisin? | Open Subtitles | تريدين توصيله ؟ |
| bırakmamı ister misin? | Open Subtitles | تريدين توصيله ؟ ؟ |
| Seni bırakmamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريدي توصيله ؟ |
| Daha konforlu bir araç hakkını veriyorum ama bir polis arabasını çalmanızı veya ödünç almanızı pek tavsiye etmem. | Open Subtitles | انها توصيله مريحه لكن... لا اوصى بسرقة سيارة شرطه... |
| Yol arkadaşınım. Bırakayım mı? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب ، سأكون رفيقك هل تريد توصيله |
| Sadece Binmek istiyorum. | Open Subtitles | مجرد توصيله موافقة؟ |
| otostop çekmiş olabilir ya da bir kamyonun arkasına atlamıştır. | Open Subtitles | ربما حصل على توصيله مجانيه من احد الماره، او قفز خلف شاحنه قبل تسع دقائق، |
| - Eve Götürmemi ister misin ? | Open Subtitles | تحتاج توصيله الى المنزل؟ |
| Bir Araca ihtiyacın yok mu? | Open Subtitles | الا تحتاجين الى توصيله |
| Özel bir dil balığı var ve benim caddemin oraya teslimat yapmıyorlar. | Open Subtitles | الموضوع أن هناك طبق معين من السمك وهم يرفضون توصيله إلى جانبي من الشارع. |
| "Nick, sigara ister misin? Nick, beni bırakabilir misin?" | Open Subtitles | " نيك هل ترغب فى سيجاره ؟ " " نيك هل لى فى توصيله ؟ " |