| Şimdi, ameliyat sırasında, her iki follop tüpünü de almanı gerektirecek ne çeşit bir komplikasyon oluştuğunu açıklayabilir misin? | Open Subtitles | الآن، أيمكن أن توضّح لي أي نوع من التعقيد في الجراحة القيصرية أدت إلى قطع كلتا قناتي فالوب؟ |
| Böyle bir şeyin nasıl mümkün olduğunu bize açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | هلّ يمكنك أن توضّح لنا كيف يمكن أن يتم هذا الأمر؟ |
| Ajan Collins'in yaptıklarını nasıl açıklıyorsun? | Open Subtitles | هكذا توضّح ماذا الوكيل كولينس عمل؟ |
| Ama endişe etme, onlara her tür dedikoduya açıklama getirebileceğini söyledim. | Open Subtitles | لكن لاتقلق أخبرتهم بأنّه يمكنك أن توضّح ما تخبره الحكايات |
| Onlara niçin burada olduğunu açıklaman gerek. | Open Subtitles | ولكنني أريدك أن توضّح لهما سبب وجودك بهذا المكان |
| Bize neden odanda bir Goa'uld iletişim aygıtı bulduklarını açıklamak ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن توضّح لماذا وجدوا أداة إتصال جواؤولد؟ |
| Elbette bu küçük matematik hesabı bize orada yaşayanlar için müsait olan alanı çoğalttığımızı gösteriyor. | TED | وبالطبع، تلك الحِسبة الصغيرة توضّح أننا نُضاعف المساحة المتوفرة للمتساكنين هناك. |
| Bak, biliyorum bu zor olacak. Ama onlara neden burada olduğunu açıklamanı istiyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنّ هذا سيكون صعباً ولكنني أريدك أن توضّح لهما سبب وجودك بهذا المكان |
| Fakat o sürekli değişken bir kadındı. Bunu açıklamadın. | Open Subtitles | ولكنها أمرأة كانت متقلّبة المزاج انت لم توضّح ذلك |
| Hadi ama Scully, ciğerlerindeki kumu başka nasıl açıklayabilirsin ki? | Open Subtitles | تعال. كم ما عدا ذلك توضّح الرمل في رئتينه؟ |
| Öyleyse, valinin nerede olduğunu açıklayabilir misin? | Open Subtitles | إذن هل يمكنك أن توضّح أين هو العمدة بحق الجحيم؟ |
| Bunu, okuyucularımızın anlayacağı şekilde mesleki terimler olmadan açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | أيُمكن أنْ توضّح بلغة الشخص العادي، شيء يُمكن لقرائنا أنْ يفهموه؟ |
| Spor, Trepkos'taki kişilik bölünmesinin açıklayabilir. | Open Subtitles | البويغة يمكن أن توضّح خرف تريبكوس. |
| Peki bunu nasıl açıklıyorsun? | Open Subtitles | وكيف توضّح ذلك؟ |
| Bugün olanları nasıl açıklıyorsun? | Open Subtitles | هكذا توضّح ما حدث اليوم؟ |
| Peki nasıl açıklıyorsun? | Open Subtitles | كيف توضّح ذلك؟ |
| Belki bazı şeyler hakkında bana açıklama yapabilir. | Open Subtitles | ربّما يمكنها أن توضّح بعض الأشياء لي |
| Hiç açıklama yaptığını görmedim. | Open Subtitles | حسنا. هي لا تبوح أبدا. ولا توضّح أبدا |
| Ama neden bu kadar korkuğunu. Bana açıklaman gerekir | Open Subtitles | لكنّك يجب أن توضّح لي لماذا أنت خائف جداً ؟ |
| Güvenlik ihlâlini ailede tutmaya çalışıyorum ve bu zindan seni çıkışı olmayan bir yere sokmak zorunda kalmadan önce yaptıklarını açıklaman için bir fırsat. | Open Subtitles | أحاول أن أُبقي مخالفتك هذه داخل العائلة، وهذا الحصن هو فرصتك، لكي توضّح نفسك قبل أن اضطر الى وضعك |
| Seni bana bunu yeniden açıklamak zorunda bırakabilirim. | Open Subtitles | ربمّا أُضطّر لجعلك توضّح لي هذا مجدّداً |
| Morluk dün gece saat 07:00 ile 09:00 arasında bir zamanda öldüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | العلامات توضّح أنّ وقت الوفاة ما بين الـ7 والـ9 في الليلة الماضية |
| Evet ve bunu açıklamanı istiyorum. | Open Subtitles | أجل، وأريدك أن توضّح الأمر لي |
| Dün ne olduğunu hala tam olarak açıklamadın. | Open Subtitles | أنت ما زلت لن توضّح الذي حدث أمس... |
| Erkeklere mahsus korkusuzluğu ve yalnız bir yaşamı başka nasıl açıklayabilirsin ki? | Open Subtitles | كم ما عدا ذلك توضّح ذلك الولاء الجرئ... لإدارة مهوس وحياة لوحدها؟ |