| Gregory Tilman'ın dairesinde bulunan bu ilaçları ona siz mi verdiniz? | Open Subtitles | الصيدلي الذي كتب هذه الوصفةِ لجريجوري تيلمن الذي وَجدَ في شُقَّته؟ |
| Bir gün, Doktor Larson arabasına giderken sokağın karşısında Bay Tilman'ı görmüş. | Open Subtitles | في إحدى المرات، الدّكتور لرسون كَانَ تمْشي إلى سيارتِها. رَأتْ السّيدَ تيلمن عبر الشَّارِعِ |
| Eğer Bay Tilman bu haplardan bu miktarda aldıysa bir silahı ateşleyebilecek kadar kendinde olması imkansız. | Open Subtitles | نعم إذا السّيدِ تيلمن أَخذ تلك الحبوبِ ليس هناك مجال لحضور عقله عند إطلاقه الرصاص |
| Bu da demek olurdu ki Tilghman Ortaokulunda zaman durmuş. | Open Subtitles | وهذا يعني أن وقت الراحة لم (يحِن في متوسّطة (تيلمن |
| O adamlar Tillman'da kalıyordu. Tek bildiğim bu. - Tamam. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يقيمون في "تيلمن" هذا كل ما أعرفه |
| Ben kocasıyım. Magda Tellman'ın kocasıyım. | Open Subtitles | زوجها, زوج ماغدا تيلمن |
| Tilman benim daireme girdikten sonra ondan kaçmak için her şeyi denedim. | Open Subtitles | تيلمن بعد دخوله إلى شُقتِي حاولتُ بكُلّ شيءَ للإبتِعاد عنه |
| İlaçları aldım ve Bay Tilman'ın dairesine gittim. | Open Subtitles | لذا أخذتُ الدواءُ وذَهبتُ إلى شقَّة السّيد تيلمن |
| Tilman'ı ona değer verdiğinize inandırdınız ona ilaç verdiniz ve onu vurdunuz. | Open Subtitles | تَركتَ تيلمن يَعتقدُ بأنّك إهتممتَ به ثمّ خدّرتَه وأطلقتي عليه |
| Eğer öyleyse, içindeki Tilman değildi. | Open Subtitles | إذا كَانَ هو لم يكن من يقود السيارة تيلمن |
| Sonra da Tilman'ı bilinçsiz bir şekilde yerde yatarken buldunuz. | Open Subtitles | وذلك عندما وجدت تيلمن مُخدر وفاقد الوعي على الأرض |
| Tilman'ın silahı oradaydı ve bunu bir intiharmış gibi gösterdiniz, değil mi? | Open Subtitles | مُسدس تيلمن كَان هناك ولذا جَعلتَه كأنه إنتحار، أليس كذلك؟ |
| Belki de Tilman'ın evine gittiğim zaman kendinde değildi. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا عندما دَخلتُ شُقَّة تيلمن كَانَ واعيَ |
| Bay Tilman'ın bu hapları nasıl aldığına dair bir bulgu var mıydı? | Open Subtitles | أكان هناك أي إشارة عن عدد ما ابتلعه السيد "تيلمن" من تلك الحبوب؟ |
| Gerçek şu ki, Bay Tilman'ın öldürüldüğünü anladığınızda polise gitmediniz, değil mi? | Open Subtitles | الحقيقة هي، عندما إكتشفتَ أن السّيد "تيلمن" قد قُتل أنت لَمْ تَذْهبْ إلى الشرطة، أليس كذلك؟ |
| - O gece bunları Bay Tilman mı aldı? | Open Subtitles | هل أتى لك السّيدِ تيلمن تلك الليلة؟ |
| Tilghman Ortaokulundaki Bayan Donnely'ye uğramalısın. | Open Subtitles | (يجب أن تُقابل الآنسة (دونيلي (في متوسّطة (تيلمن |
| Ben bayan Donnelly Tilghman Middle okulundan arıyorum. | Open Subtitles | معك السيدة (دونيلي) من متوسطة (تيلمن) |
| Havaalanında. Tillman Yolu. | Open Subtitles | المطار الجوي ، على طريق (تيلمن) |
| Tillman Yolu'nda. | Open Subtitles | على طريق (تيلمن) |
| Ben Tellman. Karşılaşmıştık. | Open Subtitles | أنا تيلمن, لقد تقابلنا |
| Tellman'a terapist bulundu. | Open Subtitles | على تيلمن أن يرى طبيباً |