Gerçekten böyle hissediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ذلك هكذا تَشْعرُ حقاً، أليس كذلك؟ |
Sana ihtiyaç kalmadığını hissediyorsun. | Open Subtitles | تَشْعرُ بأنّك لَمْ يَعُدْ مطلوب. |
Flora'yı seviyorum, ve o ne hissettiğini bilmeden farkedebiliyorum. | Open Subtitles | أَحبُّ فلورا،وأنا أَعْرفُ ما تَشْعرُ بة قَبْلَ أَنْ تَحسُّه بنفسها. |
-Bunu söylerken, kendinizi biraz baskı altında hissediyor olabilir misiniz? Sonuçta o sizin patronunuz. | Open Subtitles | منذ هي رئيسُكِ، تَشْعرُ الإكراه لقَول ذلك؟ |
Kötü hissettiğin için bunu yapman, istediğim şey değil. | Open Subtitles | العَمَل الذي لأن تَشْعرُ سيئ لَيسَ الذي أردتُ. |
Üzgünüm, bugün sizi kabul edecek kadar iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | أَنا آسفةُ انها لا تَشْعرُ بشكل كافي لإسْتِقْبالك اليوم. |
Ölmeden önce, acıyı yeterince hissedersen,her şey birden öylesine biter mi? | Open Subtitles | إذا تَشْعرُ بالألمِ الكافيِ، هَلْ كُلّ شيء فقط يَسْدُّ؟ أمامك عَملَه. |
Nasıl hissettiğinizi anlatabilirmisiniz? | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ أنت تُخبرُنا كيفك تَشْعرُ الآن؟ |
Sen öyle hissediyorsun. Çünkü annen öyle hissediyor. | Open Subtitles | تَشْعرُ بذلك لأن أمَّكَ تَشْعرُ بذلك. |
- Ne kadardır kendini halsiz hissediyorsun? | Open Subtitles | منذ متى وأنت تَشْعرُ بالإغماء ؟ |
Göründüğün kadar kötü mü hissediyorsun? | Open Subtitles | هَلْ تَشْعرُ سيئ مِثْلك النظرةَ؟ |
Seni anlıyorum, kendini buraya ait hissediyorsun. | Open Subtitles | تَشْعرُ مثلك تَعُودُ، أَسْمعُك. |
Sharona, incinmiş hissediyorsun. | Open Subtitles | شارونا، أنت تَشْعرُ بالأذى. |
Şu anda nasıl hissediyorsun? | Open Subtitles | ماذا تَشْعرُ الآن؟ |
Hemen bu yıl başla ve Chloe'ye onun için ne hissettiğini söyle. | Open Subtitles | إبدأْ هذه السَنَةِ مِنْ حقِّ واخبرُ كلو كَمْ تَشْعرُ تجاهها |
Şey o zaman ona gidip neler hissettiğini anlatmalısın. | Open Subtitles | حَسناً، ثمّ أنت يَجِبُ أَنْ تَذْهبَ إليه ه ويُخبرُه كيفك تَشْعرُ. |
Neler hissettiğini hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أَستطيعُ التَخَيُّل حتى كَمْ هي كَانتْ تَشْعرُ. |
Rahatı yerinde, burada iyi hissediyor. | Open Subtitles | تَشْعرُ بالارتياح هنا. هي لَيستْ بِحاجةٍ إلى أنت هنا. |
Boşluk olan bölüme gelmeden önce, direncin azaldığını hissettiğin anda durmalısın. | Open Subtitles | تَحتاجُ للتَوَقُّف حالما تَشْعرُ سهولة ضغطِ وأمامك ضَربتْ فضاءاً ميتاً |
Kusura bakmayın bugün kendini pek iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | أَنا آسفةُ انها لا تَشْعرُ بشكل كافي لإسْتِقْبالك اليوم. |
Mike, kendini ne zaman hazır hissedersen gemi ile iletişimleri yapabilirsin. | Open Subtitles | مايك يُمْكِنُك أَنْ تَستعملَ كابسولات التواصل حالما تَشْعرُ انك جاهز. أَنا مستعدُّ الآن. |
Nasıl hissettiğinizi, tahmin ettiğinizden daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أَفْهمُ كَمْ تَشْعرُ أكثر مِنْ تَعْرفُ. |
Belki de sıvışıp biraz kestirmeye ihtiyacınız olduğunu hissediyorsunuz? | Open Subtitles | لَرُبَّمَا تَشْعرُ بالحاجة للإِنْسِلال وهَلْ لَها a حفاظة صَغيرة تُقيّلُ؟ |
Kendini iyi hissetmen için. Neden? | Open Subtitles | مثل أيّ شئِ لجَعْل أنت تَشْعرُ بالتحسّن؟ |
Bu laboratuarı yönetirken kendini tam anlamıyla güvende hissetmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك ان تَشْعرُ 100 % آمن فى ادارة هذا المختبرِ |
Pekala, eğer bunun için bu kadar kötü hissediyorsan, ne istersen. | Open Subtitles | حَسناً، إذا تَشْعرُ الذي بقوة حوله، نعم، تيسا — أيّ شئ. |