| Sundata'nın bugün köyde konuşacağını öğrendik. | Open Subtitles | لقد تَعلّمنَا ذلك اليوم ساندوتا ، كان يَتكلّمُ في قريةِ. |
| Önceki cinayetlerde bilmediğimiz bir şeyi öğrendik. | Open Subtitles | نحن فقط تَعلّمنَا شيءاً نحن لَمْ نَعْرفْ حول جرائمِ القتل المسبّقةِ. نعم. |
| Böyle konuşmayı nereden öğrendi? Dünya çapındaki internet ağı sayesinde dilinizi öğrendik. | Open Subtitles | تَعلّمنَا لغاتَ الأرضِ خلال الشبكة العالميةِ. |
| Biz o figürleri öğrendik. | Open Subtitles | تَعلّمنَا ذلك الهتاف بشكل جيد وصادق |
| Bugün onlardan çok şey öğrendik, salam meme. | Open Subtitles | Yep. أعتقد تَعلّمنَا الكثير منهم اليوم، صدور تخريفِ. |
| Pekala, Sanırım bugün yolda başımıza bazı zorluklar gelebilceğini öğrendik, bayan zorluk. | Open Subtitles | الموافقة، أعتقد الذي تَعلّمنَا اليوم الذي الطريق يُمكنُ أَنْ يَكُونَ a عشيقة قاسية قاسية. |
| "Şunu öğrendik ki, kimya sayesinde,..." | Open Subtitles | "رغم ذلك تَعلّمنَا , خلال الكيمياءِ... " |
| Önemli bir şey öğrendik. | Open Subtitles | تَعلّمنَا شيءَ مهمَ. |
| "Şunu öğrendik ki, kimya sayesinde,..." | Open Subtitles | "رغم ذلك تَعلّمنَا , خلال الكيمياءِ... " |
| Sağlık dersinde, erkenden nişanlanmanın aşırı ilaç kullanımı yüzünden olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | Um، حَسناً، في صنفِ الصحةِ اليوم، تَعلّمنَا ذلك... إرتباط مبكّر في أغلب الأحيان a إشارة إستعمالِ المخدّرِ الثقيلِ. |
| Oh hey, Sanırım bugün yolda başımıza bazı zorluklar geleceğini , bayan zorluk, yinede bunun Point Place'den çıkmama engel olamayacağını öğrendik. | Open Subtitles | أعتقد الذي تَعلّمنَا اليوم ذلك الطريق يُمكنُ أَنْ يَكُونَ a عشيقة قاسية قاسية. أوه يا، على الأقل الذي لَمْ يُتوقّفْني مِنْ عَمَله من مكانِ النقطةِ. |
| - Bugün ne öğrendik? | Open Subtitles | - ماذا تَعلّمنَا هنا اليوم؟ |