| Bence Threadwell ilk gemiyle İngiltere'ye gidecek. | Open Subtitles | أعتقد أن ثريدويل سيكون على متن السفينة التالية |
| Görüyorum ki bu gece Vali Threadwell de konuğunuz. | Open Subtitles | أرى أن الحاكم ثريدويل ضيفك الليلة |
| Vali Threadwell. | Open Subtitles | أيها الحاكم ثريدويل |
| Ve aklımı bulandıran, Treadwell in şimdiye kadar çektiği tüm ayıların yüzünde, hiç bir yakınlık, anlayış, merhamet görmedim. | Open Subtitles | ما يؤرق لي هو أنه, في أي من الدببة التي صورها ثريدويل, أنا لم أرى أي تقارب او تعاطف |
| Treadwell garip bir inatla ayıyı filme almaya devam ediyor. | Open Subtitles | ثريدويل بصور الدب |
| Zor bir dönem yaşadın, Threadwell. | Open Subtitles | لقد مررت بوقت عصيب يا ثريدويل |
| Öyle değil mi, Bay Threadwell? | Open Subtitles | صحيح، يا سيد ثريدويل |
| Threadwell onları kazıklıyordu. | Open Subtitles | ثريدويل كان يخدعهم |
| Vali Threadwell'in şüpheli ölümü yüzünden. | Open Subtitles | الوفاة المشبوه للحاكم ثريدويل |
| Threadwell ismini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين شخص يدعى (ثريدويل)؟ |
| Treadwell onu filminde göstermek için, son çekimini mi beklemişti? | Open Subtitles | هل قرر ثريدويل أن يصور أخيرا؟ |
| Treadwell öldü. | Open Subtitles | ثريدويل رحل. |