| Takdir edersin ki, halledilmesi gereken birimler arası sorunlar var. | Open Subtitles | كما يمكن أن تتخيلي، ثمة بعض صراعات الوكالات يجب إنهائها. |
| Nehre inen bir yol var. Orada yaşayan ormancılar var. | Open Subtitles | هناك مسار يصل للنهار ثمة بعض الأشخاص البريين يعيشون هناك |
| Kızınıza söylemem gereken şeyler var. O zamana kadar da gitmeyeceğim. | Open Subtitles | ثمة بعض الأشياء أود أن أقولها لإبنتك ولن أرحل من هنا قبل ذلك |
| Ciddi bir şifreleme. Bazı ileri seviye insanlar yapabilir. | Open Subtitles | أعني، ثمة بعض الأشخاص المتمكنون الذي يستطيعون فك شفرته |
| İyileşme belirtileri ile ilgili Bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. | Open Subtitles | ثمة بعض المفاهيم الخاطئة حول علامات التقلص |
| İşimize yarayacağını düşündüğüm Bazı aletler var bodrumda. | Open Subtitles | ثمة بعض الأدوات بقيت في السرداب أعتقد أنه بوسعنا استخدامها |
| O hikayeyi epeydir güncellemedim ama birkaç rapor gelmiş, sana gönderirim. | Open Subtitles | لم أحدث تلك القصة منذ فترة في الواقع، ولكن ثمة بعض التقارير أستطيع إرسالها لكِ. |
| Çünkü gidebileceğim harika partiler var. | Open Subtitles | ثمة بعض المناطق الممتّازة عليّ أن أزورها. |
| Bunun gibi, pazarda çok ilginç sanat eserleri var. | Open Subtitles | وبالتالي، ثمة بعض المعروضات المثيرة للاهتمام في السوق |
| Orada bir kaç ağaç var ama onlar yenilir mi bilmiyorum? | Open Subtitles | ثمة بعض الشجيرات هناك في الخلف لكن أشك في كونهم صالحين للأكل |
| Almak isterseniz burada içecek bir şeyler var. | Open Subtitles | ثمة بعض المنعشات هنا، إنّ وددتم المشاركة |
| Arkadaş edinmek için insan içine çıkmayanlar da var yani. | Open Subtitles | ثمة بعض الأشخاص الذين لم يصدروا كتاباً ويحصلون على العضوية، كما تعلم |
| Özel okul kayıt kağıtlarındaki Bazı sorular akıl almıyor. | Open Subtitles | ثمة بعض الأسئلة الحمقاء في نموذج الطلب عند الالتحاق بالمدارس الخاصة |
| Bazı odaları benimkiyle aynı. | Open Subtitles | ثمة بعض الغرف المشتركة فيما بينه وبين قصري |
| Önce çözmemiz gereken Bazı meseleler var. | Open Subtitles | ثمة بعض المسائل العملية التي يتعين حلها أولاً |
| Örgütümüzün üst basamaklarında Bazı endişeler oldu da. | Open Subtitles | ثمة بعض المخاوف عند افراد الدرجات الأعلى فى منظمتنا |
| İşimin başına dönmem gerek. Hala ilgilenmem gereken Bazı acil meseleler var. | Open Subtitles | يجب عليّ العودة إلى الموقع، ثمة بعض المسائل الهامة يجب حلها. |
| Öğretilemeyen Bazı şeyler vardır. | Open Subtitles | ثمة بعض الأشياء التي لا يمكن تعليمها |
| Kardeşimin eşyaları arasında birkaç mektup buldum. | Open Subtitles | ثمة بعض الخطابات وجدتها في أمتعة شقيقتي. |
| birkaç orta düzey adam. Onları feda etmeme ne dersin? | Open Subtitles | ثمة بعض الشبان متوسطي المستوى ماذا إن ضحيت بهم؟ |