| Askeri izleyin. Sepette bir şey olduğundan emin. | Open Subtitles | لاحظوا حدس المصور، إنه واثق أن ثمة شيئاً في الصندوق |
| Sana büyük bir sürprizim var. Ama önce yapman gereken bir şey var. | Open Subtitles | لدي مفاجأة كبيرة لك لكن أولاً ثمة شيئاً يجب أن تفعله |
| Benden daha iyi birisini istediğini biliyorsun, ama benim de bildiğim bir şey var. | Open Subtitles | تعرف ما تريد أفضل مني، لكن ثمة شيئاً وحيداً أعرفه |
| - Hayır, burada yanlış giden bir şeyler var. Ne fark eder ki? | Open Subtitles | ـ ربما شركة الهاتف كانت خارج عن الخدمة ـ كلا، ثمة شيئاً ما خاطئ |
| Bunu başarırsam mezar taşıma yazılacak bir şeyler düşünebilirim. | Open Subtitles | إذا أستطعت إنجاز هذا العمل ربما سيكون ثمة شيئاً أستحق كتابته على قبري |
| Tamam ama yardım edebileceğiniz bir şey olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لكنه يجب أن يكون ثمة شيئاً يمكنكِ القيام به لمساعدته |
| Bu yaşadıklarının onun için zor olduğunu biliyorum ama sanırım ona başka bir şey oluyor. | Open Subtitles | أعرف أنّ ما عانته كان صعباً عليها، لكني أعتقد أنّ ثمة شيئاً آخر. |
| O iyi. Arabana bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنه بخير، وقال أن ثمة شيئاً ما حصل لسيارتكِ. |
| - Belli, bir şey olmuş. - Hayır, bir şey olmadı. | Open Subtitles | ـ يبدو ثمة شيئاً ما حصل ـ كلا، لم يحدث أيّ شيء في الحانّة |
| Söylediğinden hiçbir şey anlamadım, ağzında bir şey var. | Open Subtitles | لا أفهم كلمة واحدة، ثمة شيئاً في فمك |
| Bütün bu olanlarda bana garip gelen bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم أعتقد بأن ثمة شيئاً غريباً في كل ذلك |
| Bana söylemediğin bir şey mi var çünkü gerçekten tuhaf bir şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | هل ثمة شيئاً تخفيه عني... لأنني يراودني شعور غريب للغاية... |
| Ne kadar yaşarsan yaşa, Sanchez aramızda asla değişmeden kalacak bir şey olacak. | Open Subtitles | ...مهما عشت يا سانشيز ثمة شيئاً لن يتغير فيما بيننا |
| Sizi yenebilecek tek bir şey var... | Open Subtitles | ثمة شيئاً واحد يمكنه أن يهزمكم |
| Eğer açıklığa kavuşturulması gereken bir şey varsa diye. | Open Subtitles | أعتقد أن ثمة شيئاً يحتاج للتوضيح |
| Eğer açıklığa kavuşturulması gereken bir şey varsa diye. | Open Subtitles | أعتقد أن ثمة شيئاً يحتاج للتوضيح |
| Evet ama bir şeyler olmalı. Yani, kendine bir baksana. | Open Subtitles | نعم، لكنّ ثمة شيئاً حتماً انظر إلى حالك |
| O yüzden bu işin sonunda, senin de dediğin gibi, ...önemli bir şeyler çıkarsa iyi olur. | Open Subtitles | لذا يستحسن أن يكون ثمة شيئاً في النهاية، كما قلت |
| Sence de olup bitenlerde garip bir şeyler yok muydu? | Open Subtitles | -لا أدري ألا تظن أن ثمة شيئاً غريباً فيما حدث؟ |
| Evet, biliyorum. Pırasalara tuhaf bir şeyler oldu. | Open Subtitles | أجل، أعلم، ثمة شيئاً ما غريب حدث في الكرّاث. |
| - Hadi başlayalım. O gemide çalmaya değecek bir şeyler mi var dersin? | Open Subtitles | أنصت، أتحسب أن ثمة شيئاً جديراً بالسرقة على تلك السفينة ؟ |