| Bebek telsizi sinyali almış. biri bizi izliyor. | Open Subtitles | جهاز مراقبة الطفل يلتقط الإشارة، ثمّة مَن يراقبنا |
| biri arabasında vurmuş onu. İnfaz gibi duruyor. | Open Subtitles | ثمّة مَن أرداه في سيّارته بدا كإعدامٍ، أتعرفين شيئًا عن هذا؟ |
| Evine gittim, biri penceresini kırmıştı. Zorla içeri girilmiş, Vogel yok. | Open Subtitles | قصدتُ منزلها، ثمّة مَن حطّم نافذتها واقتحم المكان، قد اختفت |
| Birileri sana yavaş olmanı söylemeli, kardeşim. | Open Subtitles | ثمّة مَن يحاول إخباركَ بأن تخفّف السرعة يا أخي |
| Birileri yine Vertigo satıyor. Nereden geliyor? | Open Subtitles | "ثمّة مَن يبيع "دوار ما منبعه ؟ |
| Tahmin edeyim. biri, sevgilisinin onu aldattığını düşünüyor. | Open Subtitles | دعني أخمّن، ثمّة مَن يشكّ في أنّ نصفه الآخر يخونه |
| Ayrıca biri Molly'nin kız kardeşiyle olacaksa o kişi ben olacağım. | Open Subtitles | (فإذا كان ثمّة مَن سيُرافق أخت (مولى سيكون أنا هذا الشخص |
| biri bunu kapıma bırakmış. | Open Subtitles | ثمّة مَن ترك هذه على عتبة بابي. |
| Aramanı istediğim biri var mı diye sormuştun? Evet sordum. | Open Subtitles | -سألتَ إن كان ثمّة مَن تبحث عنه لأجلي |
| Kendi başına çıkmamış, biri kaçmasına yardım etmiş. | Open Subtitles | لم يهرب بنفسه، ثمّة مَن أخرجه |
| Evet, ama ondan alabilecek biri varsa o da Caroline'dır. | Open Subtitles | أجل، لكن إذا ثمّة مَن ستجعله يسلّمه، فإنّها (كارولين) |
| - Elena. Tanrı'ya şükür, tanıdık biri. | Open Subtitles | -إيلينا)، حمدًا لله، ثمّة مَن أعرف) |
| Erkek arkadaşın değil ama Joshua diye biri var. | Open Subtitles | لا يوجد خليل، لكن (ثمّة مَن يدعى (جوشوا |
| - biri bunları öldürmeye başladıysa-- | Open Subtitles | - إن كان ثمّة مَن يقتلهم ... |
| Birileri yine Vertigo satıyor. Nereden geliyor? | Open Subtitles | ثمّة مَن يبيع "دوار"، ما منبعه؟ |
| Birileri biliyor. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.ثمّة مَن يعرف |