| Bana da oldu, geldiğimde Rachel'a rastladım, konuşmaya başladık, sonra da o tweet atmaya başladı. | TED | ما حصل معي هو أنني صعدت إلى هنا، واصطدمت براشيل، ثم بدأنا بالتحدث وبعد فترة قامت بكتابة تغريدة على التويتر. |
| Böylece bakmaya başladık. İşleri daha farklı yapmalıyız dedik. | TED | و من ثم بدأنا النظر. ثم قلنا، علينا القيام بالأشياء بطريقة مختلفة. |
| Şöyle şeyler söylemeye başladık: Ne zaman geldiğinizi, ne zaman gittiğinizi falan niye bilmek isteyelim? | TED | ثم بدأنا قول أشياء مثل، لماذا نريد أن نعرف أي وقت أتيت الى العمل، في أي وقت غادرت، الخ؟ |
| Daha sonra bu kanalları insan vücudunda, materyal özelliklerini istediğimiz fonksiyonları doğuracak şekilde geliştirmeye başladık. | TED | ثم بدأنا بزرع هذه القنوات في الجسم البشري، بتفاوت خصائص المواد حسب االوظائف المطلوبة. |
| hiç bir şey olmadığından sizi kazıklayan pisliğe küfür edersiniz. | Open Subtitles | ثم بدأنا نسب ونلعن من أتى بنا إلى هنا لأن شيئاً لم يحدث ثم فجأة توقفنا! |
| İlk saat bekleyerek geçer ikinci saatin ortalarına doğru hiçbir şey olmadığı için, sizi kazıklayan pisliğe lanetler okursunuz. | Open Subtitles | الساعة الأولى ضاعت كلها في الإنتظار ومنثمفي منتصفالساعةالثانية... ثم بدأنا نسب ونلعن من أتى بنا إلى هنا لأن شيئاً لم يحدث |
| Ancak 2013 yılında, nihayet oraya inebildik ve mağarayı keşfetmeye başladık. | TED | في عام 2013 استطعنا أخيرًا الهبوط على تلك البقعة ثم بدأنا عملية استكشاف الكهف. |
| Daha sonra diğer bakterilere bakmaya başladık. Bunlar, keşfettiğimiz moleküllerden yalnızca birkaçı. | TED | ومن ثم بدأنا بالبحث في انواع اخرى من البكتيريا وهذه فقط صوره سطحيّة عن الجزيئات التي وجدناها |
| Konuşmaya başladık ve dedi ki -- Ona ne yaptığımı söyledim, ve çok mühim bir şeymişçesine New York'ta Bağımsız Diplomat'ı kuracağımı söyledim. | TED | ومن ثم بدأنا نتحدث .. وقال لي .. اخبرته ماذا سوف افعل واخبرته افكاري وانني سوف اقوم بتاسيس دبلوماسية مستقلة في نيويورك |
| Bu topla, gelen uçaklara doğru ateş etmeye başladık. | Open Subtitles | و من ثم بدأنا فى أطلاق النيران منها على الطائرات التى كانت تتقدم نحونا |
| Sonra öpüşmeye başladık. 11. sınıfta olmak gibiydi. | Open Subtitles | ثم بدأنا بالتقبيل و هذا ذكرني بأيام دراستي في الصف الحادي عشر |
| Bize tepki veriyorlardı ve sonra laboratuarın etrafında bazı şeyler görmeye başladık. | Open Subtitles | إنهم يتفاعلون معنا ثم بدأنا برؤية أشياء فى حول المعمل |
| Sonra aynı hastalığı taşıyan diğer hastalarla konuşmaya başladık; | Open Subtitles | ثم بدأنا بالتحدث إلى أشخاص آخرين التقيناهم ومصابين بنفس المرض. |
| Neticede, evlere gizlice girmeye başladık ve bulduğumuz her şeyi çaldık. | Open Subtitles | ثم بدأنا نقتحم المنازل ونسرق اي شيء نجده |
| Arka planda işleri yürütmeye başladık masum bir cep telefonuna patlayıcı yerleştirdik. | Open Subtitles | ثم بدأنا بعمل اللازم والتأكد من أن هاتف خلوي بريء يوجد بداخله متفجرات |
| Tartışmaya başladık, sonra sende kalamayacağımı anladım, şimdi de buradayım işte. | Open Subtitles | ومن ثم بدأنا في الجدال وعرفت انه لن يحدث لذلك انا هنا |
| Düzüşmeye başladık, barın üzerinde, tam kolunun olduğu yerde. | Open Subtitles | ثم بدأنا بالمداعبة هنا على المشرب، تماماً حيث تضعين ذراعك. |
| Böylece birkaç yıl geçti, biz de Hell Creek Projesine başladık. | TED | وقد استمرينا بذلك عدة سنوات ومن ثم بدأنا مشروع " هيل كريت " |