| Ta New York'tan, Dior'da yığılıp kalmak için geldim. | Open Subtitles | جئت على طول الطريق من نيويورك على جلوس القرفصاء وحلج القطن في ديور. |
| Bunca yolu kurduğunuz dünyayı görmek için geldim. | Open Subtitles | جئت على طول الطريق هنا لرؤية العالم الذي بنيته |
| Aslında, özür dilemek için geldim. | Open Subtitles | في الواقع ، لقد جئت على هنا لتقديم الاعتذار. |
| Ne yazık ki gizlice konuşulması gereken acil bir konuyu konuşmak için geldim. | Open Subtitles | للأسف، لقد جئت على مسألة ملحة الأفضل مناقشتها خلف أبواب مغلقة. |
| - Acil bir iş için geldim. | Open Subtitles | - جئت على بعض العمل الملحّ. |