| Judson ile yemekten sonra gidebiliriz. | Open Subtitles | جادسون وأنا يُمْكِنُ أَنْ نذْهبَ بعد العشاءِ | 
| Judson ile olan randevum için çok heyecanlıydım. | Open Subtitles | لقد كُنْتُ متحمّسة جداً لموعدي مَع جادسون | 
| Camdan Judson'ı gördüm çok iyi ve tatlı duruyordu. | Open Subtitles | وبعدها عندما رَأيتُ جادسون من خلال النافذةِ بَدا لطيفَا جداً ورائع | 
| Favori erkeğim. - Ve sen, Judson. Nasılsın? | Open Subtitles | انه رجلُي المفضّلُ وأنت، جادسون كيف حالك؟ | 
| Bu da Antikölelik Derneği'nden Theodore Joadson... ve Forten Gemicilik Şirketi'nin sahibi. | Open Subtitles | أسمي روجر بولدوين هذا ثيودور جادسون من جمعية إلغاء العبودية ومالك شركة فورتن لخدمات الشحن | 
| Judson'u tatlı turtam olarak göstermemem ondan hoşlanmadığım anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنني لا أَشعر بأن أعلن جادسون كـ فطيرتي الحلوة ذلك لايعني بأنه لا يعجبني | 
| Judson'la kusursuz ve romantik geçecek olan bu akşama. | Open Subtitles | اللّيلة، الليلة الرومانسية المثالية مع جادسون | 
| Geliyorum Judson. Wade'in Tansy'i buraya getirdiği ve onun Shelby ile son parça turta için kavga ettiklerini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أنا آتيه، جادسون تذكرين الوقت عندما جلب ويد تانسي هنا | 
| Alakası yok belki ama, Judson gibi harika biriyle birlikteyken bile bağışlayıcı olmalısın. | Open Subtitles | منذ أن اصبحت مع جادسون الذي هو مثالي لَكنَّك يجب ان تكوني متسامحة على الأقل | 
| Ne zaman korkak bebek, Judson ile beni ayırdığı için özür dilerse. | Open Subtitles | عندما يعتذر ذلك الطفل اللا فقاري عن تفريقي عن جادسون | 
| Bu arada eğer Judson ile ayrılmanıza sebep olduysam üzgünüm. | Open Subtitles | بالمناسبة أنا آسف إذا كنت سبب إنفصالك عن جادسون | 
| Bilmiyorum, herkes gerçek aşktan bahsediyor ve eğer Judson senin gerçek aşkındıysa geri dönecektir. | Open Subtitles | الجميع يتحدث عن الحب الحقيقي, و حسناً, إذا كان جادسون حبك الحقيقي,إذاً سوف يعود | 
| Zoe bugün Judson ile beraber değil. | Open Subtitles | زوي قَد لا تَكون مَع جادسون اليوم | 
| Ama dışarıda bir sürü Judson var. | Open Subtitles | لكن هناك الكثير من جادسون هناك | 
| Sen de Judson'la geçireceğin akşama hazırlan. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تستعدي لموعدك مع جادسون | 
| Arkadaşı ismini söyledi. Judson, şirket C.E.O'su. | Open Subtitles | صديق أعطاني إسمه " جادسون " مدير تنفيذي لمعامل " ساترت أب " التقنية | 
| Belki de katil Judson'ın burada olduğunu, ve bir yere gitmeyeceğini biliyordur. | Open Subtitles | قد يكون القاتل علم أن " جادسون " كان هنا ولن يذهب لأي مكان | 
| Judson Allen ile ilgili çağrıyı hanginiz yaptı? | Open Subtitles | أي منكم تلقى إتصال بشأن " جادسون آلين " ؟ | 
| Yani, Judson Allen piyangoyu vurmak üzereymiş. | Open Subtitles | إذاً " جادسون آلين " كان على وشك ضرب الشحنة الكبيرة | 
| Bay Joadson, çok bilgin birisiniz, öyle değil mi? | Open Subtitles | يالك من مثقف يا سيد جادسون ,أليس كذلك؟ | 
| Bunlar kadar ayrılar Bay Joadson. | Open Subtitles | ليست أكثر من هذة النبتة, يا سيد جادسون |