| -Sordum. Senin kendinden başkasını umursamayan korkunç bir komşu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد سألتها وقالت أنك جاراً كريهاً ولا تهتم بأحد إلا نفسك |
| Ne kadar iyi bir komşu olabileceğimi sana gösterseydim, ne olurdu? | Open Subtitles | إن كنت أستطيع أن أريك كم أستطيع أن أكون جاراً جيداً |
| O, en azından bu durumda iyi bir komşu olmanın ne anlama geldiğinin güzel bir örneği. | TED | وهو مثال رائع لما يعنيه أن تكون جاراً جيداً، على الأقل في تلك الحالة. |
| O çok tatlı, çok iyi bir adam. Daha iyi bir komşum olamazdı. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف, و طيب فقط لم أكن لأجد جاراً أفضل منه و لو تمنيت |
| Düşman olduğu sanılanların, zararsız bir komşuya dönüşebildikleri bir yer. | Open Subtitles | وَ حيث يكون من اعتبرناه عدوّاً جاراً لطيفاً |
| Onlar Colorado'dayken Jamie'nin komşusuydu. | Open Subtitles | لقد كان جاراً لـ جايمي في كولورادو |
| Karadelik, bir yıldız anaokuluna pek de iyi bir komşu olmazdı. | TED | الثقب الأسود لا يشكل جاراً طيباً لحضانة النجوم |
| 12 yıldır Los Angeles'dayız şimdiye kadar hiç komşu gördün mü? | Open Subtitles | خلال 12 سنة في لوس أنجليس هل رأيت جاراً واحداً؟ |
| Çok hoş, kibar biri. Ondan daha iyi bir komşu bulamazdım. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف, و طيب فقط لم أكن لأجد جاراً أفضل منه و لو تمنيت |
| Fakat sonra fark ettim ki sadaka, adalet değil. Empati yapmak adalet değil. İyi bir komşu olmak gerekli ama yeterli değil. Yapılması gereken çok şey var. | TED | ولكن لاحظت أن الإحسان ليس عدالةً، وأن العطف ليس عدالةً، وأن تكون جاراً جيداً أمرٌ ضروريٌ ولكنه ليس كافياً، وأنه لا يزال هناك الكثير ليتم فعله. |
| Ben sein en iyi arkadaşınım, ama söyliyeceğim o her zaman mükemmel bir komşu olmuştur. | Open Subtitles | أنا أقرب أصدقائك، ولكن إحقاقاً للحق... لطالما كان جاراً مثالياً... |
| Bilirsin, komşu oluruz, çocuklarımız olur. | Open Subtitles | لأكون جاراً, و لأحظى بأطفال صغار |
| Gitmeden önce iyi bir komşu olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | سأكون جاراً جيداً قبل أن أرحل غداً |
| Hiç bir zaman sersem bir komşu değildin. İyi şanslar. | Open Subtitles | لم تكن جاراً أحمقاً، أتمنى لك التوفيق |
| Ama ya sonra bir komşu görseydi? | Open Subtitles | لكن بعد ذلك ماذا لو ان جاراً رأى ذلك ؟ |
| Sadece iyi bir komşu olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | فقط أحاول أن أكون جاراً جيداً. |
| Ona karşı iyi bir komşu olma. | Open Subtitles | لا تكن جاراً ودوداً لها |
| "ucube" ya da "suçlu" diyebilir. Ben "komşum" diyorum. | Open Subtitles | معتوه أو مجرم ولكني أسميه جاراً |
| komşum olmasına rağmen, onunla hiç karşılaşmadığıma memnunum. | Open Subtitles | واذا كان جاراً, انا سعيد انّني لم أعرفه |
| Memurlar Holly'nin apartmanında bir komşuya ulaşmışlar. Komşusu birkaç gün önce Holly'nin kapısını yumruklayan bir adam gördüğünü söylemiş. a few days ago. | Open Subtitles | الشرطة تُفتّش مبنى شقة (هولي) ووجدوا جاراً رأى رجلاً يدقّ باب (هولي) بشدّة قبل بضعة أيّام. |
| Sanırım Kelly'nin komşusuydu. Ya da liseden arkadaşı. Her ikisi bile olabilir. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه كان جاراً لـ(كيلي) أو صديقاً من المدرسة الثانوية لكنه كان الاثنين |