| Peki, eğer bir umut ışığı ararsan, hala polis arayabileceğimizi bilmek hoş, ha? | Open Subtitles | اذا كنت تبحث عن جانب مشرق انه من الجيد ان نعرف انه يمكننا الاتصال بالشرطه |
| Ve hepsinde umut ışığı olduğunu düşündün sen de. | Open Subtitles | و أنت ظننت أن لديهم جانب مشرق. |
| Bowman'ın iyi tarafı vardı yani. Kötü tarafını anlatmıştım zaten. | Open Subtitles | إذاَ كان هنالك جانب مشرق في " بومان " وأخبرتك عن الجانب المظلم |
| -İşin birde iyi tarafı var. | Open Subtitles | هناك جانب مشرق في هذا |
| İyi tarafından bakarsak, Yu ile geçmişte birçok işbirliğimiz oldu. | Open Subtitles | من جانب مشرق , إنه سيكون أكثر تعاوناً من الماضي |
| Ama iyi tarafından bakın. | Open Subtitles | ولكن مهلاً، هنالك جانب مشرق لحدوث هذا |
| Hiç iyi taraf yoktu. | Open Subtitles | -لا يوجد أبدًا جانب مشرق |
| Olumlu bir tarafı olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك جانب مشرق هنا في مكان ما |
| Evet, ama bir de bardağın dolu tarafı var. | Open Subtitles | أجل، لكن هناك جانب مشرق |
| Bu durumun iyi bir yanı olmadığını biliyorum ama en azından vedalaşmanız için vakit var. | Open Subtitles | لن أقول هذا جانب مشرق لكن على الأقل ستقولين الوداع |
| Ama bir umut ışığı vardı. | Open Subtitles | ولكن كان هناك جانب مشرق |
| Bir umut ışığı varmış gibi. | Open Subtitles | أشعر بأن هناك جانب مشرق للأمر |
| Belki de bir umut ışığı vardır. | Open Subtitles | ربما يكون هناك جانب مشرق لهذا |
| Bir umut ışığı vardı ama. | Open Subtitles | ولكن كان هناك جانب مشرق |
| Bu işin iyi tarafı. | Open Subtitles | هذا جانب مشرق فعلا |
| İşin bir de iyi tarafı var. | Open Subtitles | هناك جانب مشرق للآمر رغم ذلك |
| - Ölümün iyi tarafı mı var? | Open Subtitles | -هل هناك جانب مشرق من الموت؟ |
| Ama iyi tarafından bak. | Open Subtitles | ولكن يوجد جانب مشرق |
| Bir de iyi tarafından bak. | Open Subtitles | هناك جانب مشرق لهذا |
| İyi tarafından bakmak lazım Kaufman da yanılmış. | Open Subtitles | إذن ثمّة جانب مشرق... (كوفمان) كان مخطئاً أيضاً |
| Buna inanamıyorum. Üzgünüm Aang. Ama belki de bunun iyi bir tarafı da vardır. | Open Subtitles | -آسفة, (آنج) لكن لربما يوجد جانب مشرق لهذا كله |
| Bir de bardağın dolu tarafı var. | Open Subtitles | هناك جانب مشرق في الموضوع |
| Her şeyin iyi bir yanı vardır. | Open Subtitles | ولكن هل تعلم هناك جانب مشرق لكل شيء |