Bunun cevabı Çok basit: Dünyayı tek başımıza değiştirmeyeceğiz. | TED | والجواب على ذلك بسيط جداً: لن نغير العالم لوحدنا. |
Çok gerginim, anlıyor musunuz? Yarın 5'ten sonra bize geri dönecekler. | Open Subtitles | أنا متوتر جداً, لن يكون هناك ردّ قبل الغد في الساعة الخامسة |
Nem oranı da Çok yüksek. Günün sonunu getiremez. Bu hafta herkes borcunu ödedi mi? | Open Subtitles | ونسبة الرطوبة سترتفع جداً لن يتمكن من الصمود لنهاية النهار |
Sizin gibi bir anne babaya sahip olduğum için Çok şanslıyım ve Michelle gibi bir kardeşe. | Open Subtitles | انا بنت محظوظة جداً لن لدي أبوين مثلكم وأخت مثل ميشيل |
Çünkü bunu hiç birşeyin yada hiç kimsenin mahvetmemesi için Çok uğraştım. | Open Subtitles | سترى. لأنني إنتظرت طويل جداً لن أترك أيّ شئ يهدم هذا أو أي شخص. |
Buna minnettarım. Ve Çok özür dilerim. Bu bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أقدّر لكِ هذا، وأنا آسفة جداً لن يحدث ذلك مجدداً |
Bayanlar ve baylar, bir sonraki dövüş Çok özel bir maç olacak dünyanın hiçbir yerinde böylesini göremezsiniz. | Open Subtitles | سيداتي سادتي المباراة القادمة ستكون خاصة جداً لن تشاهدو شيئاً كهذا ابداً في اي مكان في العالم |
Saati 1 dolar 10 sent. Fakat Çok zenginsen çalışmayabilirsin bu iyi. | Open Subtitles | إنه عشرة دولارات إضافية فى الساعة لكن إذا كنت غنياً جداً لن تحتاج إلى العمل |
Planımız kusursuz. Çok güzel oldu. | Open Subtitles | هذه الخطة مثالية جداً ، جميلة جداً لن نقتل أحد |
Çok uzaktalar. Asla başaramayız. | Open Subtitles | إنهم بعيدين جداً , لن نستطيع القيام بهذا |
Çok özür dilerim. Bir daha benden bu şekilde bir hitap duymayacaksınız. | Open Subtitles | أنا أسف جداً لن تسمع كلمة أُخرى تخرج من فمي |
Hepsi Çok heyecanlı, nerede olduğuma aldırmayacaklardır. | Open Subtitles | إنهم جميعاً متأثيرين جداً لن يهتموا بمكاني |
Hayır, Çok dar. Onunla dans edemezsin. | Open Subtitles | لا، إنه ضيق جداً لن تستطيعي الرقص وأنت ترتدينه |
Çok uzak. Onları o kadar süre uzak tutamazsın. | Open Subtitles | المسافة بعيدة جداً لن تتمكن من إيقافهم لتلك المدة |
Bu işte ustalaşıyorum. Çok yakında sana ihtiyacım olmayacak hiç. | Open Subtitles | إني أتحسن في هذا، قريباً جداً لن أحتاجك بالمرة |
Çok yakınımızdalar, onunla bir yere gidemeyiz. | Open Subtitles | أنهم قريبون جداً لن نذهب الى أي مكان معه |
Bu Çok tehlikeli, ahırlara ulaşmamız mümkün değil hele ki o kadın yukarıdayken. | Open Subtitles | هذا خطير جداً .... لن ننجح في الوصول إلى الاسطبلات وهي فوقنا هناك |
Onlar birbirine Çok yakın. Onunla hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | أنهم قريبون جداً لن نذهب الى أي مكان معه |
Hedef Çok açıkta. Oradan asla canlı çıkamayız. | Open Subtitles | الهدف واضح جداً, لن نستطيع أن نخرج سالمين |
- Çok uzakta. Yetişmemiz mümkün değil. - Kötü şans. | Open Subtitles | بعيداً جداً , لن نستطبع الوصول حظ سئ |