| Küf gibi, mikroplar ve çeşitli parazit unsurlar neden olur. | Open Subtitles | مثل التعفن طبقا ل جراثيم التعفن و مختلف عوامل الطفيليات |
| Son 30 yılda son derece farklı çevrelerde yaşayan mikroplar keşfettik. | TED | فخلال الثلاثين عامًا الأخيرة، اكتشفنا جراثيم تعيش في جميع أشكال المناخ القاسية. |
| Doğrudan solunduğunda, kara cyperin bir yaprağındaki Sporlar bile öldürmese bile, bir insanın akciğerlerini yakabilir. | Open Subtitles | فأنها تسمم مباشرةً جراثيم ورقة سايبرِ أسودٍ واحدة قادرة بصورة كبيرة ان لم تكن قطعية |
| İnsanlarda Bakteriler vardır ve ağzımı musluğa dayarsam çok kolay hastalanabilirim. | Open Subtitles | ، بأنّ النّاس لديها جراثيم و بوضع شفتاي على الصنبور . طريقةٌ سهلة لأمرض بِها |
| Tanrım. Grip mikropları, başımın her oyuğundan içeri giriyor! | Open Subtitles | يا للهول ، جراثيم انفلونزا تدخل من جميع فتحات رأسي |
| Elinde, büyükşehir bölgesini önemli bir derecede etkileyecek, yeterli miktarda patojen olduğunu tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | نقدّر أن معه جراثيم تكفى للقضاء على منطقة كبيرة من المدينة |
| Farklı yağları yiyen bir bakteri yaratabilir ve bir petrol akıntısını temizleyebilir miyiz? | TED | هل نستطيع صناعة جراثيم تبتلع أنواعا مختلفة من الزيت، بحيث تنظّف الزيت المسكوب؟ |
| Havadan kadavra mikrobu kapıp ölürsek bulduğum şeyler kimsenin işine yaramaz. | Open Subtitles | أى شئ أجده لن يكون نافعا لأى أحد اذا متنا جميعنا من جراثيم الجثث المحموله جوا |
| Gün geçtikçe de yeni patojenler keşfediliyor. | Open Subtitles | وهناك جراثيم جديدة يجري اكتشافها طيلة الوقت. |
| Böcek mikroplarını mı temizlemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاول أن تغسل جراثيم الحشرات، أليس كذلك؟ |
| Callie'nin kuru temizleme formülü yıkadığı giysiler arasına minik mikroplar bırakıyor. | Open Subtitles | تركيبة كالي الخاصة بالتنظيف تحتوي على جراثيم صغيرة جدا تستمر بالتنظيف خلال عملية التنظيف |
| En azından mikroplar mikrop olmayı kendileri seçmediler, değil mi? | Open Subtitles | على الأقل الجراثيم لم تختر أن تكون جراثيم |
| Bakteriler küçük böcektir, yani mikroplar ağzına girerse seni hasta yaparlar. | Open Subtitles | جراثيم من الحشرات وربما بعض المايكروبات وسوف يدخل كل هذا لفمكِ وسوف تصبحين مريضة |
| Bunlar tüpün yüzeyindeki mikroplar. | Open Subtitles | كانت تلك جراثيم على أنبوب السطح. |
| bakteri'lenmiş mikroplar tamamen aktif. | Open Subtitles | جراثيم البكتيريا نشّطه بالكامل. |
| O bitkiler de hastalığı bulaştırabilecek Sporlar üretiyor. | Open Subtitles | وتجعلها تكون جراثيم تُعدي بها عائل جديد. |
| Sporlar, köpek boku, fareler bok. | Open Subtitles | جراثيم , براز الكلاب , براز الفئران |
| Acayip Bakteriler ve biyolojik şeyler var burada. | Open Subtitles | لديهم جراثيم مختلفة هنا من أجل الوقاية |
| İçimizde taşıyabileceğimiz mikropları öldürmek için antibiyotikler. | Open Subtitles | المضادات الحيوية لقتل اي جراثيم يمكن ان نكون قد حملناها بداخلنا |
| Bilinen hiçbir patojen, zehir ya da toksin yok. | Open Subtitles | لا توجد جراثيم معروفة. وليست هناك أية سموم معروفة. |
| Bir bowling topunda köpeklerin kıçındakinden daha çok bakteri vardır. | Open Subtitles | ثمة جراثيم على كرة البولنغ أكثر مما في معي الكلب |
| Veya bağışıklık yetmezliği yüzünden evine mikrop getirme korkusuyla kızını riske atmak istemeyen ve bu sebeple evden ayrılamayıp okula gidemeyen Ryan gibi. | TED | أو راين، الذي لا يستطيع الذهاب الى الجامعة، بسبب نقص مناعة ابنته لا يجازفون بجلب جراثيم الى منزلهم، لذا لا يستطيع مفارقة المنزل. |