| Ama ilk aldığımda kısmi yüz felci geçirdim. | Open Subtitles | ولكن المرة الأولى التى استخدمت فيها هذا أصابنى شلل جزئى فى الوجه |
| Kaza günü geçen her şeyi hatırlar gibi görünmenize rağmen tam veya kısmi hafıza kaybı birçok işlevi kısıtlayabilir. | Open Subtitles | فقدان جزئى للذاكرة وسوفَ تعودُ مُجدداً هذا يعنىَ أنكَ سوف تنسى الأحداث المُتعلقة بالحادثة |
| Sen kendi üzerine düşeni yap, ben de benimkini yapacağım. Anlaştık mı? | Open Subtitles | إذن ، إذا قُمت بتأدية جزئك سأقوم بفعل جزئى من الإتفاق إتفقنا |
| Ben üstüme düşeni yaptım. Şimdi sıra sende. | Open Subtitles | لقد نفذت جزئى من الإتفاق فمن الأفضل أن تبدأ فى تنفيذ جزءك |
| Bunu da part time ya da gizli işlerde çalışanlarla karşılaştırın. | Open Subtitles | و قارنوا هذه اللائحة بالاشخاص الذين يعملون بدوام جزئى |
| Ben, Goa'uld'ları kötü yapanın kısmen bu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنا ساهمت و لو بشكل جزئى فيماعليةالجواؤلداليوم. |
| Sadece trafik sigortası var. | Open Subtitles | بل تأمين جزئى فقط |
| Bomba sadece kısmi olarak patlamış. Yine de Malik'in iletişim ağı ve taktikleri işe yaramış sayılır. | Open Subtitles | القنبله تم تفجيرها بشكل جزئى فقط ولكن ككل |
| - Her şey olabilir. Şu an yaptığın şey kısmi inkar mı yoksa tam inkar mı? | Open Subtitles | ما تقومين به هل هو إنكار جزئى أم كلى؟ |
| İşi kısmi bir garantiyle çözeceğim. | Open Subtitles | سأقتنع بضمان جزئى |
| Tam veya kısmi kimlik kaybı... | Open Subtitles | فقدان جزئى أو كلى للذاكرة و لهويتكَ... |
| Hayır, sadece kısmi bir tanım var. | Open Subtitles | كلا، مجرد وصف جزئى |
| Pekala,şimdi beni burdan çıkar. Ben payıma düşeni söyledim. | Open Subtitles | حسنآ,احفر لتخرجنى أنا أنهيت جزئى من الصفقة |
| Ben de üzerime düşeni yapmalıyım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر إنه يجب على فعل جزئى أيضاً , أتفهمون ؟ |
| Şüphelinin part time hademe ya da tamirci olduğunu düşünüyoruz, böylece bu kimyasala erişebilir. | Open Subtitles | نعتقد ان الجانى يحتمل انه يعمل بدوام جزئى كعامل نظافة او ميكانيكى مما يمنحه وصول لتلك المواد الكيميائية |
| Eski balıkçı yeni part time teslimatçı, yakın zamanda elinden alınan oğullarıyla büyük borç altına girmiş, ipotekli bir ev ve el konmuş bir tekne dahil. | Open Subtitles | صياد سابق تحول الى عامل نوصيل بدوام جزئى مثقل بديون اكثر مما يستطيع هو و ابنائه المأخوذين منه تحملها بما فى ذلك رهن منزلى و قرض على القارب |
| Pek çok saygı değer fizikçi böyle bir şeyi desteklemeyeceğini açıklamıştı çünkü buluş, bilimin itibarını kısmen zedelemekteydi ama asıl neden, böyle partilere davet edilmemeleriydi. | Open Subtitles | طبقاً لنظرية الغير نهائية الكثير من الفيزيائيين قالوا إنهم لم يفهموا لأى شىء صنع هذا بشكل جزئى, لأنه حقّر من العلم |
| 3-5 yıl önce Three Mile Adası'ndanki erimede kısmen olmuştu. | Open Subtitles | لجعل عامة الأمريكيين ينقلبوا ضد إستخدام الغاز كمصدر للطاقة منذ 35 عاما مضت حدث إنهيار جزئى فى جزيرة على بعد 3 اميال |
| kısmen yenilmiş salatalık turşusu. | Open Subtitles | آكل مخلل جزئى |
| Sadece trafik sigortası var. | Open Subtitles | جزئى فقط |