| Ah, Cezayirli Özel Kuvvetlerden birinden, Bir süre önce takıldığım biri. | Open Subtitles | أوه، جاسوس جزائري خاصّ تصادقت معه لفترة |
| Kız, Cebelitarık'ta Cezayirli bir korsanla tanıştı. | Open Subtitles | قابلت قرصان جزائري أسفل مضيق جبل طارق |
| Beyazları ve siyahları nakavt eden ilk Cezayirli olacak. | Open Subtitles | سيكون أول جزائري يهزم الجميع... البيض أو السود |
| Bir Cezayirli Helene Legendre tiyatrosuna girdi. | Open Subtitles | -مورفان"" جزائري دخل إلى المسرح الذي تشتغل فيه "هيلين" |
| Cami cemaatine mensup bir Cezayirli. | Open Subtitles | إنّه جزائري. تقابلنا في المسجد. |
| Cezayirli bir Yahudi olmadığını kim söyleyebilir? | Open Subtitles | من قال إنّكَ لست جزائري يهودي؟ |
| Büyükbabam çok ırkçı birisiymiş ve annemin geceyi geçirdiği adamın Cezayirli olduğunu öğrenince annemin mutlaka kürtaj yaptırmasını istemiş. | Open Subtitles | جدي كان شخص عنصري جداً "ومعرفة ان الرجل الذي أمضت امي معه الليل هو "جزائري أراد على نحو جازم ان تقوم بعملية إجهاض |
| Kayıtlara geçsin diye söylüyorum, kendisi Cezayirli, sayın konsey üyesi. | Open Subtitles | للذكر، يا عضو المجلس هو جزائري |
| Amerikalı, Kanadalı, Alman, Cezayirli... | Open Subtitles | أمريكي, كندي, ألماني, فرنسي و جزائري |
| Hayal edin. Bir Cezayirli, Fransa şampiyonu olmuş. | Open Subtitles | سيقولون جزائري بطل "فرنسا"، رغما عنهم |
| Bir Cezayirli şampiyon olursa, Cezayir için olmuş olur. | Open Subtitles | يوم عظيم لما يكون جزائري بطلا "للجزائر" |
| Genç bir Cezayirli şarkıcı. | Open Subtitles | إنّه مغني جزائري شاب. |