Bir inşaat ekibi, O'nu, bir ada da ormanda bir yol patlatma çalışması esnasında bilinçsiz bir halde buldu. | Open Subtitles | فرقة بناء وجدتة على جزيرة في المحيط الهادي قبل 6 سنوات بدون وعي نتيجة لانفجار احدثوه في احدى الادغال |
Pekala, bebeğim o kadar parayla hemen gidip bir ada bulalım ve sahilde Mojitolarımızı yudumlarken ayaklarımızı uzatalım. | Open Subtitles | حسناً يا عزيزتي بمبلغ كهذا أرى أن نشتري لأنفسنا جزيرة في مكان ما و نجلس على الشاطي نشرب كوكتيل كوبي حتى نمتلأ |
Neye bakıyorum emin değilim ama kesinlikle Güney Pasifik'te bir ada değil. | Open Subtitles | لست متأكدا مما أبحث عنه لكنه بالتأكيد ليس جزيرة في جنوب المحيط الهادئ |
2008 yılında, Kuzey Kutbu'nda bir adada donmuş topraktan bir fosil çıkartılmıştı. | Open Subtitles | في جزيرة في أعالي القطب المتجمد الشمالي الاحفور أنتشل من الارض المتجمدة. |
Şirketlerimin çoğunu sattım, valizlerimi topladım Karayip'lerdeki bir adaya gittim. | Open Subtitles | بعت أغلب أعمالي التجارية حزمت حقائبي وإنتقلت إلى جزيرة في الكاريبي |
Şimdi de, biz denizin ortasında bir adadayız. | Open Subtitles | نحن على جزيرة في منتصف البحر, بالطبع ليس هناك أشارة. |
Hayır, bak denizde tuhaf bir ada buldum bile. | Open Subtitles | لا، أنظرى، أنا جزيرة في بحر من المجانين. |
Güney Pasifik'te Waponi Woo isimli bir ada var. İsminin anlamı: | Open Subtitles | هناك جزيرة في جنوب المحيط الهاديِ تسمّى وابيسون . |
Gökyüzünde bir ada olmadığı doğru mu? | Open Subtitles | أصحيح. انه لا توجد جزيرة في السماء |
Endonezya'da insan avlayabileceğin bir ada olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمون بإنه توجد جزيرة في "اندونيسيا" تستطيع أن تصيد الناس فيها؟ |
Endonezya'da ki bir ada. Annemle beraber gidiyoruz. | Open Subtitles | "إنها جزيرة في "اندونيسيا و سأذهب هناك مع والدتي |
Dünyamızın öteki tarafında Karayiplerin ortasında bir ada. | Open Subtitles | هيونغ بحثتُ بالأمر.. إنها في الجانب الأخر من الكوكب! جزيرة في وسط البحر الكاريبي! |
Bunun için gerçekten küçük bir ada ve büyük bir halat bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نجد جزيرة في قمة الصغر وحبلا في قمة الضخامة! |
- Çok uzaklarda henüz keşfedilmemiş bir ada. | Open Subtitles | جزيرة في مكان ما لم تكتشف بعد |
Akdeniz'de bir ada. | Open Subtitles | إنها جزيرة في البحر المتوسط. |
O yüzden mi ücra bir adada ölüm cezasına çarptırılmış bir mahkum kadar hakkımız yok? | Open Subtitles | هل من أجل هذا نحن على جزيرة في منتصف العالم مع أقل حقوق تمنح للسجناء المحكوم عليهم بالإعدام؟ |
Benimkisi Kuzey Çin Denizi'ndeki neredeyse yaşanmayacak iklime sahip bir adada. | Open Subtitles | الأعمال المتعلقة بالألغام على قسوة ما يقرب جزيرة في شمال بحر الصين، |
Ayrıca aynı Robin Wright, parasını alıp Polinezya'daki ücra bir adaya uçup gerçek benliğini keşfedecek. | Open Subtitles | وروبن رايت هذه بوسعها أخذ المال والسفر إلى جزيرة في بولينيزيا لتكتشف ذاتها الحقيقية. |
Yani, kim bir adaya kışın mevsimlik iş yapmak için gelir ki? | Open Subtitles | أقصد، من يأتي إلى جزيرة في الشتاء ليبحث عن عملٍ موسميّ؟ |
Koca okyanusun ortasında bir adadayız! | Open Subtitles | نحُن على جزيرة في وسط المحُيط العملاق |