| Burası içinde yaşayıp, vücudunu yabancılara satabileceğin en harika ülke. | Open Subtitles | إنّها أروع بلاد للعيش فيها وتبيع جسدكَ للغرباء في العالم |
| İnsan vücudu muhteşemdir, seni aldatabilir. Onları aldatmak için senin vücudunu kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | الجسد البشريّ مُذهل، و بوسعه خداعكَ، أودّكَ أن تستخدم جسدكَ لخداعي. |
| Sen hayattasın, ama ruhun artık bedenini kontrol etmiyor. | Open Subtitles | أنتَ على قيد الحياة و لكن روحكَ لم تعد تتحكم فى جسدكَ |
| Yere duman perdesi kaldırmak için vurmanın nedeni meğerse bedenini ve varlığını aynı anda gizleme maksadınmış. | Open Subtitles | ضرب الأرض وعمل حاجز دخّانيّ من شأنهما إخفاء جسدكَ وطاقتكَ. |
| Buna rağmen bedenin geminin etrafında üç tur atıp tekrar güverteye tırmanmış. | Open Subtitles | مع ذلك سبح جسدكَ ثلاث مرّات حول سفينتكَ ثم صعد على متنها، |
| Çok geç olmadan bedenine geri dön. | Open Subtitles | أرجع إلى جسدكَ قبل أن يفوت الأوان. |
| Cesedini teşhis ettiklerini söylemişlerdi. Senin Cesedini. | Open Subtitles | هم قالوا أنهم تعرفوا على جسدكَ |
| Peki vücudunun kendini ne kadar çabuk iyileştirdiğiyle başlayalım mı? | Open Subtitles | إذاً ما رأيكَ ...بأنْ نبدأ برؤية مدى مطاوعة جسدكَ ؟ |
| Vücudunuzda yüksek seviyede adrenalin algılıyorum. | Open Subtitles | "أشعر أنّ هناك مستوى عالٍ من الأدرينالين في جسدكَ" |
| Bu yaptıklarına hiç bir zaman anlam veremeyeceğim vücudunu neden bu kadar zorluyorsun ki? | Open Subtitles | أنا لن أفهمٌ مطلقاً إصرارُكَ الشديد للمحافظةِ على مثالية جسدكَ |
| Bir kağıt parçasını diğerlerine zarar vermek için bir bıçağa çevirebilirsin. Savunma önlemi olarak vücudunu katılaştırabilirsin. | Open Subtitles | بوسعكَ تحويل هذه الورقة لنصل قاتل بنفس طريقة تصليد جسدكَ للدفاع. |
| Önce küçük bir parazit gibi vücudunu ele geçirir. | Open Subtitles | أعني، في البداية يستولون على جسدكَ مثل الطفيليات. |
| bedenini hapsedebilirler ama zihnini asla. | Open Subtitles | وتذكر، بإمكانهم سجنُ جسدكَ ! ولكن لايستطيعون سجن عقلكَ |
| Evet, aynen. bedenini parçalara ayıracağım. | Open Subtitles | أجل، أصبت، فإنّي سأمزّق جسدكَ أشلاءً. |
| Sevgili Bruce Roberts, bedenini toprağa veriyoruz. | Open Subtitles | "أيّّها المحبوب (بروس روبرتس)، إنّنا نمنح جسدكَ للأرض" |
| Ama bu aygıtı bir kez kullanırsan, bedenin frekanslarını değiştirmeye başlar. | Open Subtitles | ولكن بمجرّد إستخدامكَ للجهاز، فسيبدأ جسدكَ بتغيير التردّدات |
| Buna rağmen bedenin geminin etrafında üç tur atıp tekrar güverteye tırmanmış. | Open Subtitles | يقولون إن رأسك قد قطعت مع ذلك سبح جسدكَ ثلاث مرّات حول سفينتكَ ثم صعد على متنها، |
| Çok geç olmadan bedenine geri dön. | Open Subtitles | عُد إلى جسدكَ قبل أنّ يفوت الأوان. |
| Ufak Rick bu gece eski bedenine dönmeyi düşünüyor musun acaba? Olmaz. | Open Subtitles | تعود إلى جسدكَ القديم الليلة؟ |
| Cesedini teşhis ettiklerini söylemişlerdi. | Open Subtitles | هم قالوا أنهم تعرفوا على جسدكَ |
| Seni inceleyen hekim vücudunun yüzde yirmisinin yaralardan oluştuğunu söyledi. | Open Subtitles | لا! %الطبيب الذي كشف عليكَ أقرّ بأنّ 20 من جسدكَ مُغطّى بالندب البارزة |
| Vücudunuzda yüksek seviyede adrenalin algılıyorum. | Open Subtitles | "أشعر أنّ هناك مستوى عالٍ من الأدرينالين في جسدكَ" |
| Bedeninizi daha sağlam hale getirebilir... {\1c000000}{\3cFFFFFF}Kaplama {\1cFFFFFF}{\3c800000}Ten ...ve yaşlanmanın etkilerini büyük ölçüde hafifletebilirsiniz. | Open Subtitles | يجعل جسدكَ أكثر صلابة، وكذلك يُبطئ من آثار الشيخوخة. |