| Geri kalan kısımları da Şehrin dört bir yanındaki çöp kutularına dağıtılmış. | Open Subtitles | ما حدث في رقبته؟ كان يفصلها عن جسده. وكان محشوة بقية منه في صناديق القمامة في جميع أنحاء المدينة. |
| Diskin kopyaları artık Şehrin dört bir yanındaki emanet kasalarda. | Open Subtitles | هذا كل شيء يوجد نسخ من القرص المدمج بصناديق آمنة في جميع أنحاء المدينة |
| Adamlar şehrin her yanına iki düzine ceset bırakıyorlar ama kimsenin sikinde değil. | Open Subtitles | خلّف الرجل 24 جثّة في جميع أنحاء المدينة ولا أحد يُبالي |
| Şehrin her yerinden insanlar gelmişlerdi bu parkları görmek için. | TED | جاء الناس من جميع أنحاء المدينة ليكونو في هذه الحدائق. |
| Melek gibi bir sesi vardı ve Şehrin her yerindeki kulüplerde şarkı söylerdi. | Open Subtitles | كان لها صوت مثل الملاك وغنت في الأندية في جميع أنحاء المدينة |
| Durov'u Şehrin dört bir yanında gezdirip durdum. | Open Subtitles | لقد تجولنا في جميع أنحاء المدينة بإنتظار مجيئك |
| Savurun küllerimi Şehrin dört bir tarafına. | Open Subtitles | أريدكم أن تنثروا رمادي في جميع أنحاء المدينة |
| Şehrin dört bir yanına alarm kurmuşlar. | Open Subtitles | -أجل تسببوا في إطلاق أجهزة الإنذار في جميع أنحاء المدينة |
| Evet ama en azında Şehrin dört bir yanında harika atıştırmalıklar yiyebileceğiz. | Open Subtitles | نعم، ولكن ... على الأقل نصل إلى تذوق الاطعمة اللذيذة في جميع أنحاء المدينة. |
| VIP'leri ve ünlüleri alması için şehrin her yanına şehir arabaları ve limuzinler yolluyor. | Open Subtitles | ويرسل السيارات المدينة والليموزين في جميع أنحاء المدينة لالتقاط كبار الشخصيات والمشاهير. |
| Büyücüler, şehrin her yanına korumalar dikti. | Open Subtitles | السحرة وضعوا الحراس في جميع أنحاء المدينة |
| Şehrin her yerinde insanlar ortaya çıkmaması için dua ediyor. | Open Subtitles | هناك أناس في جميع أنحاء المدينة يدعون أن يبقى مخطوف |
| Diskin kopyasını aldık ve güvenlik kutusu Şehrin her yerinde artık. | Open Subtitles | يوجد نسخ من القرص المدمج بصناديق آمنة في جميع أنحاء المدينة |
| Bedava arabalar... Şehrin her yerinde saklanılacak evler. | Open Subtitles | سيارات مجانية، مفاتيح إلى الكثير من المخابئ في جميع أنحاء المدينة |
| June, Şehrin her yerindeki banyolarda sevişiyoruz. | Open Subtitles | جون ، نحن نمارس الجنس في الحمامات في جميع أنحاء المدينة |
| Tüm Şehirde onu takip ettiler ve ben fotoğrafların yarısında varım. | Open Subtitles | تبعوه في جميع أنحاء المدينة لمدة أسبوع. أنا في النصف الصور. |
| Evet, ülkenin her tarafında onlara oynamam için yalvaran koçlar var. | Open Subtitles | نعم، هناك مدربون من جميع أنحاء المدينة يتوسّلون إلي لألعب معهم. |
| Şehir yetkilileri, Şehir boyunca toplam 36 bankanın alarm sisteminin harekete geçtiğini bildiriyor. | Open Subtitles | "مسؤولو المدينة ابلغوا عن وقوعمامجموعه36إنذار" "في المصارف في جميع أنحاء المدينة" |
| Bu gece etkili olacak akşam 8 itibariyle Şehir genelinde acil durum sokağa çıkma yasağı ilan edelim diyenler? | Open Subtitles | الكل يؤيد حظر التجول في جميع أنحاء المدينة في حالات الطوارئ ليبدأ الساعة الـ8 مساءً ابتداء من المساء؟ |
| Şehrin diğer ucuna gitmek savaş alanına girmek gibi bir şey. | Open Subtitles | وتضمينه في، مثل، في محاولة ل الحصول على جميع أنحاء المدينة هي... أنا ومثل يجري في منطقة حرب. |