| Bu kadınlar Güneybatı Çin'den Mosuolar. | TED | أولئك النساء الذين يدعون بالموسو من جنوب غرب الصين |
| Güneybatı Etiyopya'daki Humbo'da harika bir proje olan sürdürülebilir orman yönetimi üzerinde yerel topluluklarla yürütülen bozulmuş alanlar üzerinde ağaç yetiştirme yaşam standardında büyük artışlara neden olmakta. | TED | في هومبو، جنوب غرب أثيوبيا، مشروع باهر لزراعة أشجار في الأراضي المتدهورة وللعمل مع السكان المحليين على إدارة مستديمة للغابات أدى إلى زيادة كبيرة في مستوى العيش. |
| Bu Güneybatı Grönland'daki Kangerlussuaq Nehri. | TED | هذا هو نهر كانغر ليسواك في جنوب غرب قرين لاند. |
| Tüm Güney Batı Uçuşları yasaklanmıştır. | Open Subtitles | كل الأحوال الجوية في جنوب غرب الولايات المتحدة هابطة |
| Yere sert basan ve yere sert vuran Güneydoğu Teksas Kementçileri. | Open Subtitles | ...ففي سابقة أولى بمنطقة جنوب غرب تكساس... |
| Afrika'nın güneybatısında Namibya adlı bir ülke hakkında. | TED | إنها عن دولة في جنوب غرب أفريقيا تسمى ناميبيا. |
| Bayan Güneybatı ABD güzellik yarışmasının tarafsızlığını korumam lazım. | Open Subtitles | يجب أنْ أحافظ على نزاهة مسابقة ملكة جمال جنوب غرب أمريكا |
| Fransa ve İspanya kadar yer kaplayan Güneybatı Çin'deki bu büyük topraklar kurumuş vadilerle birbirinden ayrılarak ters dönmüş dev yumurta kartonlarına benzeyen konik tepe kümeleriyle meşhurdur. | Open Subtitles | هذه المنطقة الواسعة جنوب غرب الصين بحجم فرنسا و أسبانيا مجتمعتان تشتهر بالعناقيد و التلال المخروطية |
| O dönemde ulaşılabilir çok fazla içme suyu nedeniyle, muhtemelen Güneybatı Asya'da tüm ilk insanlar için en önemli yerdi. | Open Subtitles | ربما كان أهم مكان في جنوب غرب آسبا للبشر الأوائل لكثرة المياه العذبة التي كانت موجودة في ذلك الوقت |
| Yani 48 derece açıyla kapıdan Güneybatı yönüne 9 metre yürüyeceğiz. | Open Subtitles | صحيح، لذا لدينا 48 درجة جنوب غرب من الباب وتسعة أمتار خارجً. |
| Güneybatı Almanya'da çıkarılan 8 flütten sadece birisi bu. | Open Subtitles | هذا المزمار الوحيد من مجموع ثمانية مزامير حتى الآن، وجد في هذه المنطقة في جنوب غرب ألمانيا |
| İkinci kat, Güneybatı köşesinde bombanın bulunma ihtimâli olabilir. | Open Subtitles | لدينا مكان مشتبه , الطابق الثاني جنوب غرب الزاوية |
| İkinci kat, Güneybatı köşesinde bombanın bulunma ihtimali olabilir. | Open Subtitles | لدينا مكان مشتبه , الطابق الثاني جنوب غرب الزاوية |
| Güneybatı hangarının oradaki tel örgüleri kesmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تصنع فجوة في السور قرب جنوب غرب الحظيرة |
| Güneybatı hangarına bakan tellerde sizin için güzel bir delik açtım. | Open Subtitles | حسنا ، هناك فتحة كبيرة في السوار بالقرب من جنوب غرب الحظيرة في أي وقت يحلو لك |
| Güneybatı Çinde yaşayan yaşamlarını bir kadının cinsel arzularına göre organize eden insanlar. | Open Subtitles | هم أناس في جنوب غرب الصين ينظمون حياتهم حول الرغبة الجنسية للمرأة |
| Güneybatı Rusya'da güvenlik sebebiyle farklı etnik gruplardan ve zulme uğramış tüm topluluklardan oluşan suçlular vardı. | Open Subtitles | إضطهدتْ كافة المجموعات اللإجرامية من مختلف الأعراق؛ لأسباب أمنية، منطقة في جنوب غرب روسيا. |
| Güney Orta Asya ve Güney Batı Asya başlamak için çok güzel bir alan. | TED | حسناَ , جنوب وسط آسيا , جنوب غرب آسيا فعلا منطقة جيدة جداً للبداية . |
| Şayet bakanlarınız arzularsa ve kendilerini Alman Güney Batı Afrikası'nı ele geçirebilecek gibi hissederlerse oradaki telsiz istasyonlarının kumandasını onlara vereceğiz ve bunu büyük ve acil bir imparatorluk hizmeti olarak değerlendireceğiz. | Open Subtitles | -إذا ما كان وزرائك راغبين ويشعرون أن بإمكانهم الاستيلاء على جزء من (جنوب غرب أفريقيا الألمانية) -والتحكم في محطات الإشارات اللاسلكية هناك -فإننا سنشعر أن هذا الأمر كان خدمة إمبراطورية عظيمة وملحة. |
| İkinci yılımdı. Drew Thomson'un yola gözleme gibi yapışması Güneydoğu Kentucky'de yaşanan en heyecanlı şeydi, ta... | Open Subtitles | لقد كان عامي الثاني , " درو تومبسون " إنحرف في ذلك الطريق وكان أكثر شيء مثير حدث في جنوب غرب " كنتاكي " منذ |
| Bildiğin üzere, Vadi Humması ABD'nin sadece güneybatısında görülür. | Open Subtitles | كما انك لا شك على علم حمى الوادي غير الأصلية إلى جنوب غرب الولايات المتحدة |
| Madagaskar'ın çorak güneybatısı yıllar içindeki en yüksek yağışı almış durumda. | Open Subtitles | لقد تلقت أراضي جنوب غرب مدغشقر الجافة أعلى هطلٍ منذ أعوام |
| Azad'ın 32 kilometre güneybatısındayız. | Open Subtitles | تشاهد مثل نحن حوالي عشرون ميل جنوب غرب أزاد. |