|  Bardaktan boşalırcasına yağmur yağdı ve Judith Jones gelmekten vazgeçti.  | Open Subtitles |   بدأت تمطر بغزارة و ــ جوديث جونز ــ لغت الزيارة  | 
|  - O zaman bize Judith'in kiminle ilişkisi olduğunu söyleyin.  | Open Subtitles |   إذا ، أخبرينا من الذى كان على علاقة بـ جوديث  | 
|  - İki kişi gördüğünü söyledi. - Judith ve Allerton! Biliyordum!  | Open Subtitles |   لقد اخبرنى انه رأى شخصين جوديث و اليرتون, كنت اعلم هذا  | 
|  Judith, şimdi de tekeri hiç dokunmadan hareket ettirmeyi dene.  | Open Subtitles |   جوديث ما أريدك أن تفعليه هو تحريك العجلة دون لمسها  | 
|  Judith'in kız kardeşi Margaret'la konuşmaya çalışsak da ona ulaşamadık.  | Open Subtitles |   حاولنا الإتصال بشقيقة جوديث مارغريت لم نتمكن من الوصول لها  | 
|  Susan olayı oldukça üzücüydü çünkü bu Judith'in bizi etkileme kabiliyetini ortaya koydu.  | Open Subtitles |   تلك الحادثة مع سوزان كانت مقلقة جداً لأنه أثبت قدرة جوديث بالتحكم فينا  | 
|  10:30 ile 12:00 arası, o zamanlar mezun olmuş öğrencilerimden olan Judith ile buluştum.   | TED |   ومن 10:30 صباحاً حتى 12:00 مساءاً قابلت جوديث وهي إحدى طالبات الدراسات العليا لدي في ذلك الوقت   | 
|  Bu yıl Judith Weston adındaki bir oyunculuk öğretmeniyle bir kurs aldım.   | TED |   أخذت حلقة دراسية هذه السنة مع معلمة تمثيل تدعى جوديث ويستون.   | 
|  Savaştan döner dönmez Judith'le ilgili meseleyi çözeceğim.  | Open Subtitles |   حينما اعود من الحرب سوف اقوم بترتيب كل شئ مع جوديث  | 
|  Judith ondan boşanırsam canına kıyacağına dair kaygı verici şeyler söyledi.  | Open Subtitles |   جوديث كانت تبدى لى ملحوظات كبيرة عن عن انها قد تنتحر لو انى حاولت ان اطلقها  | 
|  Ünüm, Judith Krantz'a 14 yaşındaki biri bile romanlarını okumaz dediğimden beri sorgulanıyor.  | Open Subtitles |   هناك أقاويل فى سمعتى بعدما أخبرت جوديث باكنز أن المراهقين فى سن ال14 لن يقرأوا رواياتها.  | 
|  Judith Katherine Webb ve Peter Donahue'nun... kutsal birlikteliğini kutlamak için... toplanmış bulunuyoruz.  | Open Subtitles |   لنحتفل بالزواج المقدس ل كاثرين جوديث ويب و بيتر دانهوا  | 
|  Judith Katherine Webb ve Peter Donahue'nun... kutsal birlikteliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz.  | Open Subtitles |   لنحتفل بالزواج المقدس ل كاثرين جوديث ويب وبيتر دوانهوا  | 
|  Gal, Judith seni birazdan görmek istiyor.  | Open Subtitles |   جال، جوديث. سأراكما في غضون دقائق، حسنًا؟  | 
|  Demek Judith, evime, paramın yarısına ve onuruma ek olarak tüm arkadaşlarımı da vesayetine geçirdi.  | Open Subtitles |   بالاضافه الى منزلي نصف مالي ونصف احترامي لذاتي جوديث رعت كل اصدقائي  | 
|  Annemle, Judith'le, tanıştığım her kadınla bunu yapıyorum.  | Open Subtitles |   انا اتحدث من الناحية النفسية مع امي، مع جوديث  | 
|  Ve sen, Alan, Judith'i resmi eşin olarak kabul ediyor musun?  | Open Subtitles |   و هل يا آلان .. تقبل أن تكون جوديث زوجتك بصورة قانونية  | 
|  Judith Hannity vurulmadan önce ona meydan okuduğunu söyledi.  | Open Subtitles |   جوديث هانيتي قالت انه اطلق النار عليها بعد ان تحدته بشكل شخصي  | 
|  Judith bunu Jake için bırakmamı söyledi.  | Open Subtitles |   جوديث طلبت مني توصيل هذه الاغراض الى جيك  | 
|  Judith gibi kadınlar, güç ve kendine güvenden etkilenirler.  | Open Subtitles |   نساء مثل جوديث تستجيب الى القوة والثقة, وليس  |