| Düşünün bakalım, cadı John Alden'ın size yaptıklarını ilk kim itiraf edecek. | Open Subtitles | من منكن ستقوم بالاعتراف أولاً بالذي عمله الساحر جون ألدن لكم |
| Bu yüzden Papaz Mather ne diyorsa yapın, duruşmada John Alden aleyhine ifade verin. | Open Subtitles | لذا قوموا بما يطلبه منكم الكاهن ماذر وتكلموا ضد جون ألدن في المحاكمة |
| John Alden'ın bize, inandığımız her şeye, azizlerden müteşekkil püriten cemaatimize karşı, soğuk ve inatçı bir kini olması sır değil. | Open Subtitles | أنه ليس بسر أن جون ألدن لديه كراهيه عميقة تجاهنا بسبب ما نعتقد به |
| Bu nedenle, genç John Alden'ın kendini Salem'dan tecrit etmesi, kafir yerlilerce esir alındığı yerde, köksüz, inançsız, sevgisiz bir şekilde kendini savaşın potasına bırakması gayet olağandı. | Open Subtitles | ولذلك فصل الشاب جون ألدن نفسه من ساليم وبكل كره وعدم ايمان وبدون جذور |
| John Alden kadınların, içinden kötülüğün geçip hepimizi zehirlediği, açık bir kapı olduğunun farkında. | Open Subtitles | جون ألدن يدرك أن الامرأة هي المدخل الذي يدخله الشر لكي يقوم بتسميمنا جميعاً |
| John Alden'ın kasabamızdaki en soylu kadını bile ayartmaya kalkıştığı görülmüştür. | Open Subtitles | ولقد رأينا كيف أن جون ألدن حاول غواية حتى أرقى أمراة في مجتمعنا |
| John Alden'ın geçmişte ve zamanımızda ne olduğunu şöyle söyleyebiliriz: "Yüzünüze gülüp arkanızdan kuyunuzu kazan bir hain". | Open Subtitles | أفعى وسط العشب هي حقيقة جون ألدن وبالفعل هو جون ألدن كذلك |
| Mercy bize, gecenin karanlığında gelerek her bir yerini öpen ve yalayan kişinin John Alden olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ميرسي قالت .. قالت لنا بأنه كان جون ألدن الذي جاء في ظلام الليل |
| John Alden'ın yaşamasını çok istiyorsunuz. | Open Subtitles | ألم تكوني كذلك ؟ أنت تريدين أن يعيش جون ألدن |
| John Alden'ın, kasabamızın kurucularından birinin oğlunun, savunmamızda görevli cesur bir askerin kara büyüyle suçlanmasını, birçoğunuzun kabul edilmesi güç ve inanılması imkânsız bulduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أنا اعرف ان الكثير منكم يجد ... صعوبة في تصديق ... صعوبة في تصديق بأن جون ألدن أبن أحد مؤسسي هذه البلدة .... |
| John Alden'ın kızılderilerle birlikteyken onlarla sadece düşüp kalkmadığını ibraz ediyorum. | Open Subtitles | انا أعترف بأن جون ألدن طول فترته مع الهنود ..... لم يتواصل معهم فحسب |
| Hiç kuşkum yok, hatta zerre kadar kuşkum yok ki, John Alden bir cadıdır. | Open Subtitles | ليس لدي شك ولا ذرة شك بأن جون ألدن ساحر .... |
| George Sibley,John Alden'ı savaşta ölüme sürükledi. | Open Subtitles | جورج سيبلي" ارسل "جون ألدن" ليلقى حتفه في الحرب |
| John Alden'ın alakası olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن "جون ألدن" وضع كل شيء ليفعل ذلك. |
| John Alden'ın bir cadı olduğuna inanamazdım. | Open Subtitles | لكن لم أصدق أن "جون ألدن" كان واحدًا منهم |
| John Alden, senin önündekilere kıyasla ne ki? | Open Subtitles | (ما هو وجه المُقارنة بين (جون ألدن زكُل من واجهتِهم من قبل؟ |
| Ama orada gömdüğün John Alden'ın çocuğuydu. | Open Subtitles | (و لكن ذلك كان طفل (جون ألدن الذي قمتي بدفنه هناك |
| Söyleyeceklerimi Yüzbaşı John Alden'a söyleyeceğim. | Open Subtitles | الذي يتحتّم عليّ قوله سأقوله للقائد (جون ألدن) و حسب |
| Eğer John Alden'ın yaşamasını istiyorsan, büyük ayini tamamlamak zorundasın. | Open Subtitles | (إن كنتِ ترغبين أن يعيش (جون ألدن سوف تكملين الطقوس الكبري |
| John Alden bir delifisek olabilir, lâkin avam neredeyse ona tapiyor. | Open Subtitles | جون ألدن) متشدد، لكنه معشوق) من قبل العوام |