| Makineli tüfekçilerinden iyi bir fıkra duymuştum. Neydi adamın adı? | Open Subtitles | سمعت نكتة جيدة من مدفعي الوسط ، ماذا كان اسمه؟ |
| Orada onu bekleyen iyi bir domuz pastırması yağı var. | Open Subtitles | هناك قطعة جيدة من دهن لحم الخنزير هنا من أجله |
| güzel bir tane buldum. Ross ile Chandler'ın kavgasını kim kazanır? | Open Subtitles | حسنا,إليك خطة جيدة من تعتقدين سيرح فى عراك بين روس وتشاندلر |
| Hasta ile ilgili güzel bir hikaye uydurdun. Hepimiz öyle yapmalıydık. | Open Subtitles | إختلقت قصة جيدة من أجل مريض كل واحد منا فعل ذلك |
| Siz birlikte ölmek için iyi bir grupsunuz, o kadarını söyleyeyim. | Open Subtitles | أنتم مجموعة جيدة من الفتيان للموت معها هذا ما أخبركم به |
| Ama sizin için iyi olacağımdan emin olmanızı isterim | Open Subtitles | ولكن يجب أن تعرف حقاً سأكون جيدة من أجلك |
| Ama köle tacirleri artık çok iyi yapıştırıcılar üretiyor. | Open Subtitles | لكن تجار الرقيق ينتجون نوعية جيدة من الصمغ هذه الايام |
| Ama haziran ayında bir mektup aldım Demographic Sağlık Anketleri'nden, ve bana Kenya'dan iyi haberler getirdi. | TED | ولكن في شهر يونيو .. وصلني في بريدي من الاستقصاء الديموغرافي الصحي انباء جيدة من كينيا |
| Sadece dinlenmeye ve iyi bir Brooklyn dozuna ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج فقط بعض الراحة و جرعة جيدة من بروكلين. نعم. |
| Bu teoride iyi bir plan, tabi kurban gaz kokusunu alıp, dışarı çıkmazsa. | Open Subtitles | تلك خطة جيدة من الناحية النظرية، ما عدا الضحيّة سيشمّ الغاز ويُقرر المغادرة |
| Dopamin reseptörü mutasyonuna sahip sineğimizi ve dopamin reseptörü geninin iyi bir kopyasını alıp genetik yollarla sineğin beynine dopamin reseptörünü geri koyuyoruz veya tedavi ediyoruz. | TED | حيث نقوم بأخذ الذبابات المعدلة جينيا ونقوم بمعالجة أو استبدال مستقبلات الدوبامين وراثيا و وضع نسخة جيدة من الجينات مستقبلات الدوبامين في دماغ الذبابة |
| güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur ya da en azından bunu amaçlar. | TED | إنها قاعدة جيدة من حيث أنها تحافظ على الانسجام أو من شأنها ذلك. |
| Bir yerlerde güzel bir arazi bulur ve yerleşiriz. | Open Subtitles | سنجد قطعة جيدة من الأرض فى مكان ما و سنعيش هناك |
| - Çok güzel bir arazi o. | Open Subtitles | إن القطعة التى عرضوها عليك قطعة جيدة من الأرض |
| Şey için iyi Kokmak istiyor... Julıe! Malcolm. | Open Subtitles | يريد أن تكون رائحته جيدة من أجل جولي مالكوم |
| Hazır olduğumdan benim için iyi oldu. | Open Subtitles | والتي كانت جيدة من أجلي، حيث أنني كنت جاهزة. |
| Bilmeni isterim ki, önemli dergilerde hakkımda çok iyi yazılar çıktı. | Open Subtitles | يجب ان تعرف ,انني احصل على مراجعات جيدة من النقاد |
| Aslında, bu çok iyi bir fikir. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنها فكرة جيدة من الأفضل أن تتركيه |
| Cerrahi doktor olacaksam Benton'dan iyi bir referans almalıyım. | Open Subtitles | أحتاج إلى توصية جيدة من بينتون إذا أنا الحصول ستعمل ... ... على إقامة الجراحية. |
| - Rothstein'dan iyi mal gelmiş. - Evet, iyi. | Open Subtitles | هذه بضاعة جيدة من ( روثستين ) - صحيح إنها جيدة - |