| Yakın zamanda yapılan jeolojik araştırma en meşhur kâhinin oturduğu Apollo Tapınağının aslında iki deprem fayı üzerine inşa edildiğini gösterdi. | TED | والآن أوضح بحث جيولوجي حديث أن معبد أبولو حيث جلست الوسيطة الروحية الأشهر، كان مبنيًا فوق صدعين زلزاليين. |
| On gün önce, madenim hakkında yayınlanacak jeolojik raporun olumsuz olacağına dair bir dedikodu çıktı. | Open Subtitles | قبل عشرة أيام نشر أحدهم شائعة أن ثمة تقرير جيولوجي أن أحد مناجمي سيكون غير مرغوب فيه |
| Yani, Güneş Sistemi'nin en sonunda bile jeolojik bir faaliyet var. | Open Subtitles | لذلك حــتى فـي أعمــــق أجزاء نظـامنا الشمسي هناك نشاط جيولوجي إنه في كل مكان |
| Şimdi, bu Henry Cadell'ın bir resmi, 19.yy. 'da yaşamış, İskoçyalı bir jeolog. | TED | هذه صورة لهنري كاديل و هو جيولوجي اسكتلندي من القرن التاسع عشر |
| Bir jeolog arkadaşım benimle hep dalga geçerdi mağaralara girmekten korktuğum için. | Open Subtitles | لدي صديق جيولوجي ودائماً ما كان يسخر مني لأنني أخاف من دخول الكهوف |
| Bir jeolog için kum diye bir şey yoktur, bilir misin? | Open Subtitles | عَرفتَ ذلك إلى a جيولوجي ليس هناك مثل هذا شيء كرمل؟ |
| Ona "Küçük Astronom" seti ve "Jeoloji laboratuarı" aldım | Open Subtitles | أحضرت مجموعة النجوم للصغار ومعمل جيولوجي وشيء رائع يدعى الدماغ الحي |
| Dolayısıyla yalnızca üç kat büyük değil bu dev bir jeolojik vakadır. | Open Subtitles | لذلك فإنه ليس فقط أكبر بثلاثة أضعاف هذا حدث جيولوجي هائل |
| Burası jeolojik bir mağaradan çok bir sanat müzesini andırıyor. | Open Subtitles | كأني متواجد في معرض فني عوضاً عن كهف جيولوجي |
| Dinle beni ! - Evet, dinliyorum. Ayaklarının altında büyük bir jeolojik hata var. | Open Subtitles | ثمة هناك انهيار جيولوجي مباشرة تحت قدميك, هل انت مدرك لذلك؟ |
| Bu da bu resifi jeolojik anlamda bir bebek yapar. | Open Subtitles | الذي يجعل من هذه الصخور صغيرة بمفهوم جيولوجي |
| Bu tabiat, insanlık tarihini de çalkantılı bir şekilde şekillendiren şiddetli jeolojik geçmişin bir ürünüdür. | Open Subtitles | إنها منتجات ماضي جيولوجي شديد العنف و الذي شكل بدوره تاريخ بشري مضطرب |
| jeolojik açıdan her ikisi de aynı dev kara kütlesinin parçasıdır. Avrasya. | Open Subtitles | من منظور جيولوجي ، فكلتيهما جزء من ذات اليابسة الشاسعة |
| Albay, gerçekten de hayalet bir jeolog için, tank taburlarımın yerini değiştireceğimi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | عقيد، هل تَعتقدُ بجدية بأنني سَأُحرّكُ كُلّ إقسامي المدرّعة لأجل، جيولوجي شبحي؟ |
| Neden bir İngiliz jeolog, gecenin bir yarısında Normandiya kıyısından kum örneği toplar ki? | Open Subtitles | والآن أخبرني لماذا يقوم جيولوجي إنجليزي بجمع عينات في منتصف الليل؟ |
| Harrison Brown isimli bir jeolog Patterson'a, apaçık bir bilimsel görev gibi görünen bir iş vermişti. | Open Subtitles | عالم جيولوجي إسمه هاريسون براون أعطى باترسون ما كان يبدو عليه واجب علمي مباشر |
| Ama o jeolog. Daha anlatacak fizik fıkralarım vardı. | Open Subtitles | ولكنه عالِم جيولوجي وما زال لديّ الكثير من المزحات عن الفيزياء |
| Conley Zorin'in Doğu körfezindeki petrol dönüşüm projesini yürüten bir jeolog. | Open Subtitles | كونلي"،عالم جيولوجي يدير مشروعات "زورين" للنفط بالخليج الشرقي |
| Evet, 18 jeolog geldi. | Open Subtitles | ثمانية عشر جيولوجي وثلاثة semis ملئ بالترس. |
| Artık değil, fakat emekli bir Jeoloji profesörü buldum, beni aşağıya indirmesi için. Ve dedi ki, "Tamam, madenden biraz su almana izin vereceğim." | TED | ولكنه لم يعد كذلك ولكني وجد بروفيسور جيولوجي متقاعد وافق على أخذي إلى هناك وقال لي .. حسناً سوف اذهب معك لكي نأخذ عينة من مياه المنجم |
| Üzgünüm. Ben bilim adamı ve jeoloğum. | Open Subtitles | آسف، أنا عالم جيولوجي |
| Cezayir Üniversitesi'nden bir jeolojist. | Open Subtitles | انه عالم جيولوجي من جامعة الجزائر. |