| Kanun adamı olarak konuşmuyorum çok hata yapmış kusurlu bir anne olarak konuşuyorum. | Open Subtitles | وذلك لَيسَ قانون فيّ كلام. تلك الأمُّ الخاطئةُ التي جَعلتْ الكثير مِنْ الأخطاءِ. |
| Bir hobiyle uğraşan herhangi biri yapmış olabilir yani? | Open Subtitles | لذا أيّ هاوي كبير السن يُمْكِنُ أَنْ جَعلتْ تلك القنبلةِ. |
| Bütün bu kesikleri aynı alet yapmış. | Open Subtitles | أي أداة وحيدة جَعلتْ كُلّ هذه التخفيضاتِ. |
| Geçen hafta yaklaşık 12'den fazla görüşme yapmış. | Open Subtitles | أكثر مِنْ a دزينة نداءاتِ جَعلتْ ذهاباً وإياباً في الإسبوع الأخير. |
| - Anlaşma yapmış. | Open Subtitles | لذا جَعلتْ a صفقة؟ |