Ben de sevmiyorum ama artık bu işin bir parçası. | Open Subtitles | أنا أيضا لا أحبهم ولكنهم أصبحوا جُزء من العمل الأن. |
Bana bunun hala peri masalının bir parçası olduğunu söyle. | Open Subtitles | قلْ لي أنّ هذا لا يزال جُزء من الحكاية الخرافيّة. |
Çünkü tüm bu bağırışma ve bir şeyler fırlatmamız, bozukluğumuzun bir parçası. | Open Subtitles | لأن كل هذا الشِجَار ورمي الأشيَاء .هو جُزء من الخَلل الذي فينَا |
Ama işin zor olan kısmı buradakileri katılmaya ikna etmek olacak. | Open Subtitles | لكن أصعَب جُزء كما تعلمين هوَ إقناع هؤلاء الأشخاص بالتسجيل |
Kalpler onu sevdiğimi söylüyor bağcık kısmı ise aşırı duygusallığı engelliyor. | Open Subtitles | لكن جُزء رباط الحذاء ليس عاطفياً للغاية. لنتفحص البطاقات. |
Sen Sovyet fraksiyonunun bir parçasısın değil mi? | Open Subtitles | أنتَ جُزء من جماعة السوفييت، صحيح؟ |
- Güzel bir motormuş. - Motor da ailenin bir parçası. | Open Subtitles | ـ إنها دراجة رائعة ـ إنها جُزء من العائلة |
İnsanlara ait olan tarihin bir parçası olduklarını söylüyordu. | Open Subtitles | قالت أنّهم جُزء من التاريخ، وأنّهم ينتمون للشعب. |
Bu da işimin bir parçası, anlıyor musun? | Open Subtitles | هذا مثل جُزء من عملى بطريقة ما، أتفهمنى ؟ |
- ...o buradayken senin burada gözükmemen. - Efendim, davanın bir parçası olmam gerek. | Open Subtitles | سيّدي، أحتاج لأن أكون جُزء من هذه القضيّة. |
- Güneş açtı mı? O da bir parçası ama basınç normalden fazla. | Open Subtitles | ذلك جُزء من العمليّة، لكن الضغط الجوّي أعلى ممّا ينبغي. |
Yani bu duvar kireçle birbirine tutturulmuş kafa taslarından yapılmış, ve Aztek'lerin büyük Tzompantli'si ile alakalı veya bir parçası. | Open Subtitles | إذاً هذا حائط مُصنوع من الجماجم مُرتبطة في صف و هي مُرتبطة أو تُعدُّ جُزء |
Bu takımın bir parçası olmaktan çok mutluyum, efendim. | Open Subtitles | أقدّر تقديراً جمّاً كوني جُزء من هذا الفريق يا سيّدي. |
Travmanın her parçası hikayenin farklı bir kısmını anlatır. | Open Subtitles | كل جُزء من إصابات الرضوح يخبرك بجزء مختلف من القصة |
Bunu yaparak hepimiz kahraman ikizlerin hikayesini bir parçası oluyoruz. | Open Subtitles | بِمعنى ما نُصبِحُ جميعنا جُزء من التوأمين البطلين. |
kızın, yaşanan kazanın hastalığının, sanrının bir parçası olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | الفتاة والحادثة مجرد جُزء من مرضك، مجرد وهم؟ |
Yapısal olarak patlayıcı şöyle kurulmalı ki tüm ofis patlasın, sadece bir kısmı değil. | Open Subtitles | هيكليّاً، ستقوم بوضع المُتفجرات في ذلك المصباح. ستقضي على المكتب كلّه بدلاً من جُزء واحد فحسب. |
Lider olmanın bir kısmı, ekibine güvenmeyi ve görevlendirmeyi öğrenmektir. | Open Subtitles | جُزء من كونك قائدة يتعلق بتعلم كيفية الوثوق بفريقك وتعلم كيفية تفويض المسئوليات للغير |
Katillerin bulunduğu cehennemin havalı kısmı değilde... kıçı kırık kötü muhasebecilerin olduğu yer. | Open Subtitles | وليس الجُزء البارد من الجحيم مع كل القتلة... لكن جُزء المُؤخّرات العرجاء حيثُ المحاسبين السيّئين جدّاً يعيشون |
Artık bir takımın parçasısın. Artık Narkotik'teki kovboyculuklar yok. | Open Subtitles | إنّك جُزء من فريق الآن. |
Uzayın her bir parçasının şu an olduğu gibi, zamanın da her bir parçası şu an var. | Open Subtitles | بما أن كُل جُزء من المكان موجود هُنا حالياً هذا يعنى أن كُل جُزء من الزمان موجود هٌنا حالياً أيضاً هذا يعنى أن كُل جُزء من الزمان موجود هٌنا حالياً أيضاً |
Bunu yakaladık. Şüphesiz ki bu elmas çalıntı bir zuladan çıkma. | Open Subtitles | إنّ لدينا واحدة حقيقيّة، ليس هُناك شكّ أنّ هذه الألماسة جُزء من المجموعة المسروقة. |