| Durumu kritik. Bu akşam görmeye gidebilirim. | Open Subtitles | لا تزال حالته حرجة ربما اذهب لرؤيته الليلة | 
| Birini hemen orada öldürmüş diğeri de üst katta Durumu kritik. | Open Subtitles | قتل أحدهم والآخر في الأعلى ...حالته حرجة | 
| Hastalardan birinin Durumu kritik ve başarabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أحد المرضى حالته حرجة, و لا أظن أنه سينجو, لذا... | 
| kritik durumda. Çok kan kaybetmiş. | Open Subtitles | إن حالته حرجة جداً , فقد نزف الكثير من الدم | 
| Air Force One'ın birkaç saat önce Mojave Çölü'ne düşmesinin ardından Başkan Keeler kritik durumda. | Open Subtitles | الرئيس (كيلر) حالته حرجة بعد سقوط طائرته في الصحراء منذ ساعات | 
| Durumunun kritik ama durağan olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن حالته حرجة لكنه مستقر | 
| Doktorlar Durumunun kritik olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ويقول الأطباء أن حالته حرجة | 
| Hastalardan birinin Durumu kritik ve başarabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ,أحد المرضى حالته حرجة ...و لا أظن أنه سينجو, لذا | 
| Affedersiniz Durumu kritik. | Open Subtitles | بعد إذنكم إن حالته حرجة | 
| Fakat Durumu kritik. | Open Subtitles | ولكن حالته حرجة | 
| Durumu kritik ama kararlı. | Open Subtitles | حالته حرجة ولكنها ثابته | 
| Joshua, Marcus'un hayatta olduğunu söyledi ancak Durumu kritik. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}.قال (جوشوا) أنّ (ماركوس) حيّ لكنّ حالته حرجة. | 
| Jordan yaşıyor ama Durumu kritik ve şuan ameliyata giriyor. | Open Subtitles | (جوردن) على قيد الحياة ولكن حالته حرجة وهو متجه إلى الجراحة الآن | 
| Durumu kritik. | Open Subtitles | حالته حرجة. | 
| Bebeğin Durumu kritik. | Open Subtitles | حالته حرجة. | 
| kritik durumda ama yine de yaşıyor. | Open Subtitles | حالته حرجة لكنه حي | 
| kritik durumda ama yine de yaşıyor. | Open Subtitles | حالته حرجة لكنه حي - اذا لم يتحسن ... | 
| Durumunun kritik olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقررون أن حالته حرجة . |