| Yumurta sarısı kalıntıları güncel... ama kabuk 300 yıldan daha eski. | Open Subtitles | إن بقايا المح حالية لكن الصدفة على مدى 300 سنة قديمة. |
| Sizin çözmeniz gereken şuç olayları sadece güncel olaylar. | Open Subtitles | الجرائم التي تحلينها هي مجرد أحداث حالية عادية |
| Maalesef resmi bir evlat edinme ve güncel bakım ruhsatınız olmadan üzgünüm ama Callie'yi evden almak zorundayım. | Open Subtitles | للأسف بدون عملية التبني وبدون رخصة حالية للتبني أسفة ولكن عليّ أخذ (كالي) من المنزل |
| güncel bir tutuklu konusunda bilgiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج معلومات عن سجينة حالية |
| Pekala. güncel mülkler içinde yok. | Open Subtitles | حسناً ، لا مُمتلكات حالية |
| Ya da güncel olaylardan. | Open Subtitles | احداث حالية |