| Akdeniz'de bir yerdeki Fransız uçak gemisi Foch'tan CNN adına bildiriyorum. | Open Subtitles | قناة سي إن إن ، من على حاملة الطائرات الفرنسية فوك من مكان ما في البحر المتوسط |
| Akdeniz'de bir yerdeki Fransız uçak gemisi Foch'tan CNN adına bildiriyorum. | Open Subtitles | من على حاملة الطائرات الفرنسية فوك من مكان ما في البحر المتوسط |
| Akdeniz'deki Çin uçak gemisi de epey gerginlik yaratıyor. | Open Subtitles | تحرك حاملة الطائرات الصينية في البحر المتوسط يحرق الكثير من الأعصاب. |
| Gemiden atlayan adamın kayıtlarını istediğimi söyle. | Open Subtitles | وقل له إنني أريد ان ارى ملف الشخص الذي ألقى بنفسه من فوق حاملة الطائرات |
| İçinde USS Seahawk ve Ciproflaxasin kelimeleri var. | Open Subtitles | إنها تتضمن إشارات إلى كل من حاملة الطائرات |
| Norman, bu küçük sevimli kızın uçak gemisini sıkıştırdım. | Open Subtitles | أنا برفقة هذه الفتاة الجميلة حاملة الطائرات مُحاصرة |
| Katil, subay kılığına girip bir uçak gemisine bindi. | Open Subtitles | لقد تقمص القاتل شخصية ضابط بحرية ليستقل حاملة الطائرات الأمريكية |
| Sanırım uçak gemisinde mevkii olmayan geri kalanlarımızın da anca şnorkellerini çıkarması gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أنّ البقية من هم خارج متن حاملة الطائرات سيكون لديهم المزيد من العمل في الخارج |
| Doğru, demek ki uçak gemisi saldırısının arkasında Ruslar varmış. | Open Subtitles | صحيح، إذاً الروسيون هم وراء الهجوم على حاملة الطائرات. |
| Adam uçak gemisi gibi. Tüm saldırı filosunun merkezinde duruyor. | Open Subtitles | إنه مثل حاملة الطائرات في منتصف أسطول هجومي |
| Akdeniz'deki Fransız uçak gemisi Foch'tan canlı yayındaydım... | Open Subtitles | هذا تقرير حي من على حاملة الطائرات ... الفرنسية في منطقة بالبحر المتوسط |
| USS ABRAHAM LINCOLN UÇAK GEMİSİ FİLİPİNLER DENİZİ | Open Subtitles | حاملة الطائرات ـ يو إس إس أبراهام لينكولن ـ . |
| Bilirsin, Hanna bir uçak gemisi gibidir. | Open Subtitles | كما تعلمين ،هانا مثل حاملة الطائرات. |
| Aralarında ilk defa olarak, yardımcı bir uçak gemisi de bulunuyordu: HMS Audacity. | Open Subtitles | بـيـنـهـم ولـلـمـرة الأولـى ( حاملة الطائرات الـ ( اوديستى |
| uçak gemisi Valiant. | Open Subtitles | حاملة الطائرات فالينت |
| uçak gemisi Valiant. | Open Subtitles | حاملة الطائرات فالينت |
| Gemiden düşmemiş. Düşmüş olamaz. | Open Subtitles | لم يقفز من على حاملة الطائرات لم يكن يستطيع ذلك |
| Bir yüzbaşı USS Seahawk'tan denize atlamış. | Open Subtitles | رجل بحرية قفز للغطس من حاملة الطائرات |
| Hadi ama, Jason, gözyaşları bu uçak gemisini geri döndürmeyecek. | Open Subtitles | بربك (جاسون) الدموع سوف لن تعيد حاملة الطائرات هذه |
| Çin uçak gemisine saldırı başlatmak için Cheng'in cihazı kullandığını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف أنّه إستعمل الجهاز لشن هجوم على حاملة الطائرات الصينية؟ |
| Özellikle Nikki ve Rook'un uçak gemisinde oldukları bölümü. | Open Subtitles | لقد أعجبني، لاسيّما الجزء مع (نيكي) و(روك) في حاملة الطائرات. |
| Ama önce, takip için küçük taşıyıcıyı yollayın. | Open Subtitles | ولكن أولاً قم بتجهيز حاملة الطائرات من أجل المطاردة |