| Eğer sen istersen, ben yarın hamile kalabilirim. | Open Subtitles | إذا أردتِ هذا، يمكنني أن أكون حامله من الغد |
| hamile kalmak istemiyorum. hamile gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أريدُ أن أكون حامله أنا لا أشعرُ بالحمل |
| Bir uçak gemisi, USS Hornet; 16 tane B25 bombardiman uçagindan olusan bir bölükle Japonya'ya mümkün olan en yakin konuma yaklasmaya çalisacaktir. | Open Subtitles | وهى ان تحاول حامله الطائرات يو اس اس هورنك الاقتراب من اليابان قدر الامكان مع فرقه من قاذفات القنابل ال 16 بى 25 |
| Tahminen iki kruvazör ve bir uçak gemisi, sanırım Yorktown. | Open Subtitles | واضح انهم طرادتين و حامله يعتقد انها يوركتاون |
| Adam kendi sehpasını getirmiş. | Open Subtitles | الرجل جلب حامله الخاص |
| Bakalım, bir düşünürüm. Fakat, önce 4. taşıyıcıyı da tahrip etmeliyiz. | Open Subtitles | نصيحه جيده , جو , لكن لازالت هنالك حامله رابعه للعدو علينا التعامل معها |
| Bir kılıç ancak onu kullanan kişi kadar ölümcüldür. | Open Subtitles | قوة السيف المميتة في حامله. |
| Amiral Nagumo'nun uçak gemileri derhal ikaz edilmeli. | Open Subtitles | سيدى , حامله الادميرال ناجومو يجب تحذيرها على الفور |
| Genç bir kızın hamile bir eşin var ve işlerin, hâlâ yoluna girmedi. | Open Subtitles | فتاة مراهقه زوجه حامله وعملك ليس على مايرام |
| Siz ayrıldıktan sonra, annem bana hamile kaldığını öğrendi. | Open Subtitles | بعد قطع علاقتكما .. أمي أكتشفت .. بأنها حامله بي |
| O zaman hamile değilsin. | Open Subtitles | اذا ليس من المحتمل أن تكوني حامله |
| Sen hamile kalırsın, tam olarak... | Open Subtitles | ستكوني حامله ... وبعدها سنعرفُ بالتحديد |
| Tanrım, lütfen hamile olmasın. | Open Subtitles | اه, جيد. لن يدعها ان تكون حامله . |
| Sana Paul McCartney konserinde oradaki tuvaletlerin birinde hamile kaldığımdan emin gibiyiz. | Open Subtitles | -سميتُ بعد (ماديسون سكوير غاردن)؟ -اننا متأكدين من هذا جداً أصبحت حامله في حمام حفلة (بول مكارتني) |
| Gözcü 4'ten artık haber alamıyoruz, son olarak bir uçak gemisi görmüştü. | Open Subtitles | نحن لم نسمع شيئا من طائره الاستكشاف رقم 4 منذ ان رصدت حامله واحده للعدو |
| Uçak gemisi Zuikaku'daki pilotlar sabah saat 04:00'de kalkti. | Open Subtitles | على متن حامله الطائرات زويكاكى اوقظ الطيارون فى الرابعه صباحا |
| ABD uçak gemisi Yorktown, Japonlar tarafindan tahrip edilmistir. | Open Subtitles | دمر اليابانيون حامله الطائرات الامريكيه يورج تون |
| - ... Lawrence kendi sehpasını getirmişti. | Open Subtitles | لورانس جَلب حامله الخاص |
| Bir taşıyıcıyı vurdum. | Open Subtitles | ... لقد اسقطت حامله |
| Bir kılıç ancak onu kullanan kişi kadar ölümcüldür. | Open Subtitles | قوة السيف المميتة في حامله. |
| Bunlar Amerikan uçak gemileri, hiç şüphesiz, Yorktown sınıfından. | Open Subtitles | سيدى , انها حامله امريكيه بلا شك , من نوع يوركتاون |
| Onaylama, sivil pilot, uçak gemisinden uzaklaşıyor. | Open Subtitles | أؤكد الطيار المدنى يبتعد عن حامله الطائرات |