| Kafandan atmaya çalış Paula. İstihbaratın ne kadar iyi olduğu bilinmez. | Open Subtitles | حاولى ان تتجاهلى الامر يا بولا لا نعلم كيف ستسير الامور |
| Kafandan atmaya çalış Paula. İstihbaratın ne kadar iyi olduğu bilinmez. | Open Subtitles | حاولى ان تتجاهلى الامر يا بولا لا نعلم كيف ستسير الامور |
| Bu sen değilsin. Bu büyü. Kim olduğunu hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | هذه ليست أنتِ، إنه السّحر حاولى أن تتذكّرى من تكونين |
| Cebimi dene, ya da işten ara, ama önce buradan mesaj bırak. Teşekkürler! | Open Subtitles | حاولى مرة آخرى ، أو اتصل بى فى العمل ولكن اترك رسالتك اولاً |
| Bakmaya cesaret edemediğin yere bakmayı dene. | Open Subtitles | حاولى ان تنظرى لهذا المكان ام لا تجروئىعلى النظر |
| Tamam, köşeye park etmeyi dene. Acele etmeliyiz. | Open Subtitles | اوكى، حاولى ان تقفى فى هذا الركن سنكون مسرعين |
| - Son konuşmayı iptal etmeye çalışın. - "Son" deme. | Open Subtitles | حاولى إلغاء الخطاب الأخير ليتك لم تصفه بهذا |
| Bir de şu açıdan düşünmeyi deneyin; o ucubelerden ya da canavarlardan birkaç tanesiyle bağlantı kurmazsanız ortada egonuzu tatmin edecek bir gezegen kalmayabilir. | Open Subtitles | حاولى أن تفكرى فيها بهذه الطريقة إذا لم تتواصل مع بعض هؤلاء المخابيل والوحوش لن يتبقى كوكب ليغذى غرورك |
| Biliyorum işler aramızda iyi gitmedi ama lütfen bunu aşmaya çalış artık. | Open Subtitles | أعرفُ أن علاقتنا لم تنجحُ ولكن رجاءاً .. حاولى أن تتخطى الأمر. |
| Dinlenmeye çalış, ama bir daha ben olmadan o şeyin peşine düşme. | Open Subtitles | حاولى الراحة، ولا تذهبى بعد ذلك إلى هذا الشيء مرة أخرى بدونى. |
| Lütfen Stephanie, o kadınla olanları anlamaya çalış... | Open Subtitles | لذا, ارجوك يا ستيفانى, حاولى ان تفهمى بشأن هذه الفتاة |
| Biraz uyumaya çalış. Kendini daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | حاولى الحصول على بعض الراحة ستشعرين بتحسن |
| Lütfen, okula dön ve bulmaya çalış. | Open Subtitles | من فضلك, عودى إلى المدرسة حاولى معرفة السبب |
| Düşünmemeye çalış. Göreceksin hepsi geçecek. | Open Subtitles | حاولى ألا تفكرى فى الأمر سوف ترين أنه سيمر |
| O zaman, odada ölmeden hemen önceki Peder Merrin'i hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | ذلك الوقت فى الغرفة حاولى ان تتذكرى الاب مارين قبل ان يموت |
| Buna el bombası deniyor. Bir tane atmayı dene bakalım. | Open Subtitles | يُطلق عليهم القنبلة اليدوية حاولى بقذف واحدة |
| Lütfen, evimde hiçbir şeyi tahrip etmemeyi dene. Teşekkürler. | Open Subtitles | أرجوكِ, حاولى أن لا تحطمى الشقة, شُكراً. |
| Sadece dene ve düşün. | Open Subtitles | فقط حاولى التفكير اى شىء يمكنك التفكير به |
| Değişiklik olsun diye dinlemeyi ya da düşünmeyi dene. | Open Subtitles | حاولى الإستماع فقط .. أو التفكير على سبيل التغيير |
| Biraz daha dene. Bu ön sevişmeye benzedi. | Open Subtitles | حاولى بشكل أفضل هذا الأمر أشبه بالمداعبة |
| dene, seni kendi oyununla yeneceğim. | Open Subtitles | حاولى و سوف أهزمك فى لعبتك الخاصة |
| Bunun zor olduğunu biliyorum ama lütfen beni dinlemeye çalışın. | Open Subtitles | اعلم ان هذا صعب لكن ارجوك حاولى البقاء معى |
| Tamam , işimizi yapmamıza izin deneyin ? | Open Subtitles | حاولى فقط ان تتركينا نقوم بوظيفتنا,اتفقنا؟ |
| Bütün gün boş dolaşma. Yapacak bir şeyler bul. | Open Subtitles | لا تتسكعى طول اليوم , حاولى ان تفعلى شيئا |