Ama sırf babam kaçmaya çalıştı diye insanların onu her daim suçlu olarak düşünecek olmasına katlanamıyorum. | Open Subtitles | الشيء الذي أجد صعوبة في تحمله بأن الناس يعتقدون بأنه مذنب لأنه حاول الهرب |
kaçmaya çalıştı ama yakaladık. Şimdi sorguya alıyoruz. Aferin. | Open Subtitles | حاول الهرب ، ولكننا أمسكنا به سنأخذه الآن للإستجواب |
Reddettiğimde ise tahtın mücevherleriyle birlikte kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | وحينما رفضتُ، حاول الهرب بمجوهراتِ التاج. |
kaçmaya çalışırsa onu durdurmak için çok kurşun atmak gerekecek. | Open Subtitles | إذا حاول الهرب فسنحتاج لطلقات كثيره لإيقافه. |
Benimle evlenmek istedi. Reddettiğimde ise tahtın mücevherleriyle birlikte kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | طلب يدي للزواج، وحين رفضت حاول الهرب بجواهر التاج. |
- Belki birisi onun kim olduğunu öğrendi. O da kaçmaya çalıştı ve denizde bir sorun yaşadı. | Open Subtitles | ربما أنه قد اكتشف أحدهم حقيقته ثم حاول الهرب |
kaçmaya çalıştı, vurmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | حاول الهرب ولكنهم أطلقوا النار عليه |
Şey, Emilio tozuttu ve kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | حسناً، لقد أصبح " إيميليو " مجنوناً و حاول الهرب |
Öyle olacaktı ama kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد كان هذا من المفترض ولكنه حاول الهرب |
Uyandıktan sonra, Vaat Şehri'ne kaçmaya çalıştı, ve, biz... | Open Subtitles | حاول الهرب لمدينة الوعد لكنه لم ينجح |
kaçmaya çalıştı, ama onu öldürdük. | Open Subtitles | لقد حاول الهرب ، إلا اننا قتلناه |
Tim Mitchell kaçmaya çalıştı ve onu öldürdüler, bütün aile. | Open Subtitles | -لقد تم إحكام غلق المدينة بكاملها إنهم يغلقون كافة الطرق السريعة "تيم ميتشل" حاول الهرب |
kaçmaya çalıştı. Silahı alacaktı. | Open Subtitles | لقد حاول الهرب وسعى خلف مسدّسي |
kaçmaya çalışırsa, dizginleme alanı yaratır. | Open Subtitles | واذا حاول الهرب ستقوم بتوليد حقل اعاقة |
Belki de kaçmak istedi ve sizden biri onu vurdu. | Open Subtitles | ربما حاول الهرب واحد من كنت أطلق النار عليه. |
Eğer kaçmayı denerse, dışarıda iki kişilik bir takımım bekliyor. | Open Subtitles | لدي فرق من رجلين متمركزين في الخلف، في حال حاول الهرب |
Kaçmaya çalışan kişi, adamlarımdan birine saldırmış. | Open Subtitles | أي كان من حاول الهرب فقد تعدى على أحد رجالي |
Eğer gece Kaçmaya kalkarsa, onu vuracaklar. | Open Subtitles | . إذا حاول الهرب ليلاً سيقومون بإطلاق النار عليه |
kaçmaya çalışmış ve neredeyse çıkışa ulaşmış. | Open Subtitles | لقد حاول الهرب و كاد يصل للمخرج |
kaçmaya çalışmıştı. | Open Subtitles | نعم ، ولكنة حاول الهرب |
Kaçmaya çalışırsan seni o hızlı öldürürüm. | Open Subtitles | حاول الهرب ,و سأقتلك بسرعة كبيرة. |
Hyun Joon Kaçmaya çalışırken, Sa Woo'nun uçağı vurmasıyla başarısız oldu. | Open Subtitles | ولقد حاول الهرب بالطائرة (ولكن تم إسقاط طائرته برصاص (سا وو |
Ben kurbanın iki kez vurulduğunu, bu da onun katilinden yüzerek kaçmaya çalıştığını açıklar. | Open Subtitles | أنا أُعلن أن هذه الضحية كان قد أطلق علية مرتين، ومن ثم حاول الهرب من قاتله |