| Bir parça buraya. Bak oldu. Annen görene kadar bekle. | Open Subtitles | ونحن سنأخذها، إنظر إلى ذلك إنتظر حتى ترى أمك ذلك |
| Hesaplama işini kime verdiğimizi görene kadar büyük konuşma istersen. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك لقلّلت منذلكالإيمان.. حتى ترى على من نعتمد. |
| Ve petrolün ne olduğunu anlamış değiliz, moleküllerini inceleyene kadar ve bu şeyin nasıl yandığını görene kadar tam anlamıyla anlamış sayılmazsınız. | TED | و نحن لم نستوعب ماذا يكون النفط؟ حتى تتفقد جزيئاته و لا يمكنكم حقاً فهم طبيعته, حتى ترى هذا الشيء يحترق |
| Şimdi, şehrin ve okyanusun panoramik görünümünü geceleyin görene dek bekleyin. | Open Subtitles | الان.انتظر حتى ترى المدينة البانورامية على منظر المحيط في الليل |
| Dinleyin, göz önündeki gerçeği görmek için mutlaka Federal olman gerekmez. | Open Subtitles | ليس من الضرورى ان تكون عميلا فدراليا حتى ترى الخطر القريب |
| -Evet. Anneni görene kadar bekle. Hiç bu kadar neşeli görmemiştim. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى أمك إنها لم تبدو مشعة هكذا أبداً |
| Seninle kafa bulduğumu sanıyorsun, ama gözlerini görene kadar bekle. | Open Subtitles | أعرف أنك تظن أنني أمازحك لكنني لا أفعل انتظر حتى ترى عينيه لا تنظر إليها مطوّلاً |
| Titty Twister denilen bir bar görene kadar devam edeceksin. | Open Subtitles | و تستمر فى السير ميلين حتى ترى حانه اسمها تيتى تويستر |
| Köpek için aldığım oyuncakları görene kadar bekle. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى الألعاب التى احضرتها للكلب |
| O kahrolasıca yarasaları görene kadar bekle, adamım. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى هذه الخفافيش اللعينة يا رجل |
| Şu karın güzelliğine baksanıza. Yakınlardaki köyü görene kadar bekleyin. Orası dünyanın en güzel yeri. | Open Subtitles | أعني، ما رأيك بكل هذا الثلج وانتظر حتى ترى القرية |
| Robot taklidi yapan sarhoş bir domuz görene kadar yaşamış sayıImazsın. | Open Subtitles | لن تعيش حتى ترى خنزيراً سكيراً يقلد الإنسان الآلي. |
| Eğer entrée görene kadar bekleyin. Bu için ölmek. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى الطبق الرئيسي إنه لتموت من أجله |
| Cezveyi görene kadar, sana kahve veren garsona bile güvenmezsin. | Open Subtitles | أنت لا تثق في النادلة التي تقدم القهوة حتى ترى ما النوع الذي تستخدمه |
| Evet, güzel, üst katı görene kadar bekle. Üzgünüm, çocuklar. Bunu açmam lazım. | Open Subtitles | أجل، انتظر حتى ترى الطابق العلويّ معذرةً يا رفيقاي، عليّ أن أردّ على هذا |
| Kotumdaki kırışıklıkları görene kadar bekle. | Open Subtitles | تمهلي عليها حتى ترى التجعيدة على سروال الجينز خاصتي |
| Ana yemeğin ne olduğunu görene kadar bekleyin. | Open Subtitles | فقط انتظر حتى ترى ماذي لدي للطبق الرئيسي |
| Şunu görene dek bekle. Şuradaki mektuba bir bak. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى هذا انظر إلى هذه الرسالة هنا |
| Bazen böyle olduğunu görene dek böyle olduğunu bilmezsin. | Open Subtitles | أحيانا لا تعرف ما هو عليه حتى ترى ما هو عليه |
| Evet, Avrupa' dan getirttiğim spor arabayı görünceye kadar bekle. Muhteşem. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى السيارة الرياضية التى أرسلتها من أوروبا رائعه |
| Bir de geceyarısı havai fişekler atılınca gör. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى الألعاب الناريه عند منتصف الليل. |
| Yüzüğümü görmesi için eldivenimi çıkarttım. | Open Subtitles | لذا فنزعت قفازي و مددت يدي حتى ترى خاتمي |
| Kızın için yaptığım düğün pastasını görmelisin! | Open Subtitles | انتظر حتى ترى كعكة الزفاف الجميلة التى صنعتها لابنتك . بهذا الحجم |
| Annemin sonunda başından beri doğru seçimin ben olduğumu anlaması için Louis'i Monako'dan sonsuza kadar atmanın bir başka yolunu bulmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أجد طريقة أخرى (كي اجعل (لوي يخرج من (موناكو) إلى الأبد حتى ترى أمي أخيراً أنني الخيار الصائب من البداية |