En sonunda insanların zamanını harcamayı bırakıp, hapisten çıkmamaya karar verene kadar. | Open Subtitles | حتى قرر ألا يضيع وقت أحد وأن يبقى في السجن |
Onun adamlarından birine beni içeri alması için rüşvet vermiştim, ...ve sonra, LA'den ayrılmaya karar verene kadar ağzına silahımı dayadım. | Open Subtitles | حتى يدعى ادخل إلى مكانه. وعندها وضعت سلاحاً فى فمة.. حتى قرر العودة للوس انجلوس. |
Ta ki bazı saçma dergilerde parasız yayın yapmaya karar verene kadar... ..ve beni bıraktı. | Open Subtitles | حتى قرر أن ينشر الأمر في مجلة سخيفة مقابل لا شيء و تركني خارج الأمر |
Ama biri araya girmeye karar verene dek çok iyi anlaşıyorduk. | Open Subtitles | ولكننا كنّا نتعارف بشكلٍ رائع حتى... قرر أحدهم المقاطعة. |
Tatile çıkmaya karar verene dek... | Open Subtitles | حتى قرر الحصول على إجازة |
Kendisi aynı zamanda sana saldırdığı için vicdan azabı çeken adamdı Ta ki bu işi yatakta halletmeye karar verene kadar. | Open Subtitles | وهو أيضاً الرجل الذي شعر بالندم بسبب الهجوم عليكِ حتى قرر أن يقلب الأمر لأمر جنسي |
İşi, Paul Gianetti Inhumanity'yi almak için 50.000 dolar nakit ödemeye karar verene kadar çok kesatmış. | Open Subtitles | والعمل كان بطيئاً جداً حتى قرر " بول جيناتي " توصيل 50 ألف " نقداً لشراء " الإنسانية |
O, yeterince kazançlı olmadığına karar verene kadar. | Open Subtitles | حتى قرر يوماً ما أنها ليست كافية |
Aslında çok da iyi anlaşıyorduk Ta ki birisi burnunu sokmaya karar verene kadar. | Open Subtitles | ولكننا كنّا نتعارف بشكلٍ رائع حتى... قرر أحدهم المقاطعة. |
Semptomları giderek artmış, taa ki Carl bizi ziyaret etmeye karar verene kadar. | Open Subtitles | ولقد زادت حدة هذه الأعراض حتى قرر (كارل) زيارتنا |
Yaşam dünyanın yüzünde tek hücreli canlılar ile başladı, okyanusta milyonlarca yıl yüzen, Ta ki bir gün içlerinden biri "Bugün işleri farklı yapacağım; çok hücrelilik denen bir şey icat edeceğim ve uygulayacağım" demeye karar verene kadar. | TED | لقد بدأت الحياة على سطح هذا الكوكب كعضويّات وحيدة الخلية، تسبح لملايين السنين في المحيط، حتى قرر أحد هذه الكائنات، "سأقوم بشيء مختلف اليوم: اليوم سأتطور إلى شيء يدعى الكائن عديد الخلايا، سأطبّق ذلك". |
Ta ki Hall, artık bir uzmana ihtiyacı olmadığına karar verene kadar. | Open Subtitles | حتى قرر (هول) أنه لم يعد بحاجة لخبرتها |
Tatile çıkmaya karar verene dek... | Open Subtitles | حتى قرر الحصول على إجازة |
Tatile çıkmaya karar verene dek... | Open Subtitles | ... حتى قرر الحصول على إجازة |
Tatile çıkmaya karar verene dek... | Open Subtitles | ... حتى قرر الحصول على إجازة |
Balo için bir erkek arkadaş bulmuştum, bir arkadaş grubu edinmiştim ve neredeyse Fatima'yı unutmuştum, Ta ki, herkesin yardım için yapılan yetenek şovuna katılmaya başvurduğu ana kadar. | TED | حيث وجدت صديق للحفلة الموسيقية وكونت مجموعة من الأصدقاء ونسيت فاطمة حقاً حتى قرر الجميع المشاركة في عرض المواهب من أجل الجمعيات الخيرية |