Benden de hiç yakalanmayacağım bir hastalığı iyileştirmek için sürekli bağışta bulunmam isteniyor. | Open Subtitles | الناس يطلبون منى التبرع بنقود لعلاج بعض الأمراض انا حتى لن اصاب بها |
Eğer giderse... Belki de hiç gidemez, hiç evlenemez. | Open Subtitles | تقصدين أذا ذهبت فهى ربما لن ترحل وربما حتى لن تتزوج |
Sana hiç kimse başlama tarihini verme demedi mi ? | Open Subtitles | انه قيل بأنك حتى لن تبلغ هذا التاريخ للإنطلاق الطموح جداً |
Bir hafta sonra, bu sohbeti hiç yapmamış olacağız. | Open Subtitles | في الإسبوع القادم، نحن حتى لن نكون اجرينا هذه المحادثة. |
Bana ne söylersen söyle, bırak başkasına söylemeyi hakkında hiç düşünmeyeceğim bile. | Open Subtitles | مهما كان الذي ستُخبرينني، حتى لن أفكر به أبداً دعينا لوحدنا نتعامل بذلك |
O yüzden şimdi annen hiç yapılmayacak olan bir şükran günü yemeğine davetli! | Open Subtitles | و الآن أمك مدعوَّة إلى عشاء عيد الشكر هذا حتى لن يحدث |
O kızın numarasını verirsen nereden aldığımı hiç bilmeyecek. | Open Subtitles | أنظرى , لو أنك فقط تعطيني رقم هذة الفتاة أقسم إنها حتى لن تعرف من أين عرفته |
Eğer bana bir şey olursa, o yaptığı şeyleri yapmaya devam edecek ve onun orada bir yerde olduğunu hiç bilmeyeceksin. | Open Subtitles | ,و اي شيء يحدث لي هي ستستمر في فعل ما تفعله وانتِ حتى لن تعرفي انها هناك |
Bu hiç olmayacak, neden biliyor musun çünkü bu bebek, bana lanet olası bir kordonla bağlı. | Open Subtitles | هل تعلم ما الذي حتى لن يحدث؟ لان هذا الطفل مرتبط بي بحبل لعين |
Rigel çekirdeğiyle arasında hiç boşluk kalmayana ve daha fazla küçülemeyeceği bir noktaya kadar yani kendi boyunun yaklaşık 100 bin katı kadar küçülecektir. | Open Subtitles | سينكمش "ريجل" الى حوال 100,000 مرة حتى لن يبقى مساحة بين النواة ولا يمكن لها أن تنكمش أكثر من هذا |
Bilmiyorum biliyor musunuz- Aman hiç sormayacağım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كم منكم... أنا حتى لن أسألكم |
Yani, hiç bir şey almayacağız. | Open Subtitles | أعني، إننا حتى لن نأخذ أي شيء |
hiç yardımcı olmuyorsunuz.. | Open Subtitles | الآن، ذلك حتى لن يساعد |
Seni hiç rahatsız etmem. | Open Subtitles | أنت لن تلاحظني حتى لن أزعجك |
Beni anlamazsın bile. Seni hiç rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنت لن تلاحظني حتى لن أزعجك |
Tanrım, hiç Jackie ile tanışma fırsatı olmazsa? | Open Subtitles | يا الهي ماذا لو انه حتى لن تتح له ان يقابل (جاكي) ؟ |
Ayrıca, Gibbs de hiç düşünmediğin yerlerden seni vurmaya çalışacak. | Open Subtitles | و (جيبس) سوف تأتي إليك بعدة طرق حتى لن تفكر بها |