| Bu noktaya kadar diğer tarafta olmak eğlenceliydi. | Open Subtitles | حتى هذه النقطة إنها متعة أكبر بكثير أن تكون على الجانب الاخر |
| Bu noktaya kadar, biyografik ayrıntılar saçmak dışında, dolaylı yoldan sizinle paylaşmak istediğim üç fikrim olduğunu söyledim. | TED | الآن، كل ما قمت به حتى هذه النقطة بصرف النظر عن إعطاء الكثير من تفاصيل السيرة الذاتية هو لإخباركم بشكل غير مباشر أن لدي ثلاث أفكار أريد أن أشاركم إياها اليوم. |
| Nogitsunenin Bu noktaya kadar üstünlüğü, avantajı vardı. | Open Subtitles | إن الـ"نوجتسوني" لديه الأفضلية حتى هذه النقطة. |